1. fon: https://www.youtube.com/watch?v=NaxkGteYie0 (Öröm - Sírok Között)

    maria sarbonne

    Git, git bu şehirden sevgilim Maria Sarbonne;
    anıları da al küçücük ellerine,
    veda et, doğmadığın, büyümediğin
    ve ölmeyeceğin şehire.
    Denersen eğer, uça bileceğini öğrenirsin,
    aç kanatlarını, albatrosa dönüş,
    gri gökyüzünde, alabildiğine uzaklara,
    uç, çal aşkı yüreğimizden,
    nostaljide çok güzelsin Maria Sarbonne.

    Gitmelisin bu şehirden, unutmalısın sevgilileri,
    ilk aşkın kaybolmalı – hiç yaşanmamış gibi – belleğinden,
    avucunla gezindiğin yüzleri,
    öpülmekten doyulmayan dudakları,
    unutmalısın Maria Sarbonne;
    kentin en hüzünlü fahişesi,
    sevgilim, yalnız tanrıça.
    Seni tanımayacak gelecek kuşaklar,
    bir sokak isimini taşımayacak bu kentte,
    bir daha var olmayacak herhangi başka Maria Sarbonnelar
    ve ölümün soylu gülümsemesiyle,
    Acaba kimler hatırlayacak seni?

    Arrivederci, Mamma Roma, Maria!
    Her sokak hatıra ve anıdan adını inliyor bu günlerde,
    acının tazeliği, acının tohumlarından fışkıran kanlar ne kadar güzel olsa da,
    kapanmalı açtığın yaralar, kabuk bağlamalı, affet gidişinle bizi Maria.
    bırak Vücuduna benzeyen vücutlarda arasın seni
    kentin erkekleri, ağlasınlar başka omuzlara,
    ışığı yanmayan dairene bakadursun kent köpekleri
    ve tenha yaşlı berduşlar.
    Geçer her şey sevgilim, her şey iyileşmeye başlar.
    Bir albatros alıp yaşamı kanatlarına,
    uzaklaşır günahlardan,
    günahsın sen Maria; gitmelisin.

    Tan kızıllığı sökerken eğer hala uçamıyorsan,
    çarmıha gerecekler sevgililer, sevdiğini.
    çünkü bu şehirin yazgısı böyle,
    unutmalı her kes sevdiğini ve öldürmeli
    bir mucize göster şehire,
    sabahın ilk güneşiyle kaç bu şehirden,
    arkandan çok gözyaşı akacak,
    kuruyacaklar zamanla...
    Git, git bu şehirden sevgilim Maria Sarbonne;
    hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

mesaj gönder