1. kısa süreli yaşadığım yerlerden bile bir ömürlük eşya ve anıyı sırtlanmış olarak ayrıldım. başka hiçbir şeyim olmasa bile yığınla gazetem, dergim, kitaplarım, yaşadığım yeri hatırlatacak çoğu insan için ıvır zıvır denebilecek bir sürü irili ufaklı eşyam oldu. ayrılmamın üzerinden yıllar geçtikten sonra doğduğum ve büyüdüğüm eve geri dönerken ilk radikal kopuşumu yaşadım bu biriktirdiklerimden. kesinlikle acılı bir ilkti ama şarttı. ruhumdan da bir şeyleri bırakıp dönmüştüm gerçi. travmatikti bir çok sebepten.

    taşınmaları sevmedim hala da sevmem. kökü olmayan bir ağacım ben. dünya üzerinde kendimi özdeşleştirdiğim tek canlı da bir ağaç keza. adımdan anlaşılacağı üzere. insanın köksüzlüğüne ve yersiz yurtsuzluğuna inat hep köklenmek istedim hayatım boyunca. gittiğim yerlerde uzun uzun da yaşasam aslında mış gibi yaptım çünkü yaşadığımı hissedemedim. ve bir an önce geri döndüm köklerimi salmak istediğim yere. biliyorum hiç sağlıklı değil. ama şimdilik ötesini başarabildiğim söylenemez. oysa insan gidebilmeyi de başarabilmeli kalabildiği ve dönebildiği gibi.

    sonra? sonrası yok... bu aralar hep bu şiiri okurken buluyorum kendimi yıllar sonra yeniden. her okuduğumda başka bir şey anlatıyor öte yandan.

    "'bir başka ülkeye, bir başka denize giderim', dedin
    'bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet.
    her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;
    -bir ceset gibi- gömülü kalbim.
    aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
    yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,
    kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,
    boşuna bunca yıl tükettiğim bu ülkede.'

    yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.
    bu şehir arkandan gelecektir.
    sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,
    aynı mahallede kocayacaksın;
    aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
    dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.
    başka bir şey umma-
    ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
    öyle tükettin demektir bütün yeryüzünü de."

    şehir - konstantinos kavafis

mesaj gönder