• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.00)
friedrich balkonunda - carlos fuentes
o has bir adamdı. yaptıkları politik gereksinimden ötürüydü. bütün bunları onlar adına, şehir meydanında toplanmış olanların adına yapıyordu. onlar olmadan o hiçbir şeydi. ama o olmazsa, karşıdevrim kazanırdı. ve kazanmak için o, aarón azar, sokağın ondan istediği kişi olmalıydı: iktidardaki bir terörist.

meksika'da oligarşinin sonunu getiren devrime önderlik eden dante, aarón ve saúl… sıra yeni yönetime liderlik edecek kişiyi seçmeye gelince çatırdayan yoldaşlıklar… balkonundan bütün bu olanları değerlendirense… carlos nıetzsche mi, yoksa frıedrıch fuentes mi?

carlos fuentes ölümünden kısa bir süre önce tamamladığı bu romanında hayalî bir devrimden yola çıkarak yerleşik gerçekleri sorguluyor.

"kısa bir süre önce tamamladığım romanım frıedrıch balkonunda'nın iki başkahramanı var; biri romanın yazarı, ötekiyse frıedrıch nıetzsche. tanrı, 'tanrı öldü,' diyen nıetzsche'yi haksız çıkarmak için ona yeniden can verir; ancak nıetzsche, karşısında her şeyin sonsuz bir döngüye dönüştüğü bir dünya bulur."
-carlos fuentes, buenos aıres kitap fuarı, 1 mayıs 2012-
(tanıtım bülteninden)
  1. fuentes ve hayali devrimi. çok fazla düşündüğüm bir kitap oldu. fuentes’in kitapları geride düşüncelere gömülmüş bir okur bırakıyor. bu romanda da kimi zaman tutarlı kimi zaman tutarlı olmayan bir yapıda devrim, politika, kimlik ve felsefi meseleler vardı. girift kurgusu her şeyi daha da ilginç yapıyor. balkonda gerçekten nietzsche mi vardı, nietzsche ile konuşanın sadece bir yansıması mıydı? iki konuşmacı tüm karakterlerin benliklerini mi bölüşüyor? nietzsche karakteri hiç de nietzsche gibi değil yoksa muhattap fuentes miydi? olay örgüsüne geçmeden iki konuşmacı hakkında karar verecekken bile böyle kayboluyor insan. bu sorularımın cevabını henüz veremedim ben.

    fuentes’in tarihi değerlendirmesi döngüsel. dev eseri terra nostra’da bunu sindirmiştim. bu kitapta daha özel bir olayı anlatmış. devrim. mendes, dante ve azar. belki de robespierre, danton ve marat. büyük devrimi anlatıyor fuentes kendi özgün olay örgüsüyle. belki de tekrarını anlatıyor. marx’ın louis bonaparte’ın 18 brumaire’inde dediği gibi ilki trajedi. ikincisine komedi diyemiyorum. kitabı okurken de sürekli bilmiyorum demem komedi olabilir ama.

    kitapta karakterlerin hepsi birbirini tamamlıyor. kadınlar, erkekler, hermafroditler. kim kimle neden ilişkilendi içinden çıkılmıyor önce. ama devrim tasviri başlayınca hoşuma gitmeye başladı tüm yüzler. devrimin patlaması, halkın hüsrana uğraması, devrimin kendi çocuklarını yemesi, devrimin devamı için siyasi liderlere ihtiyaç duyulması. napolyon bonaparte gelmiş midir fuentes’in devrimine? liderler mesih, rasyonalist, pragmatist ve yozlaşmış politikacılar olarak bir döngüyü tamamlar. devrim yapıldığı dakikadan itibaren tüm devrimciler eski rejime ait olur. bu eskilerin devrimciliklerini korumaları için ortadan kaldırılmaları gereklidir. kaldırılmayanlar elini kirletmek zorunda kalır. fuentes’e göre başka seçenek yok. kitapta devrimin bir sonucunu da görmeyiz. kişisel tarihlerine gömülür her karakter. döngünün içinde sonuçsuz olsa da kurtuluşa, enerjiye, ümide hatta vaade ihtiyacımız var.
    sezgi

mesaj gönder