türk erkeği bunu beceremiyor derler derler dururlar ama gayet iyi beceriyor. türk kadını da gayet iyi beceriyor.

evet türk kadını da gayet iyi beceriyor ama türk kadını fuck buddyliği suistimal etmeye oldukça meraklı. eğer birlikte olduğu erkeklerin ortalamasının üzerindeyseniz flörtleştiği erkeklere sevgilisi, sevgili olduğu erkeklere bir dargın bir barışık bir ilişki yaşadıkları eski sevgilisi, arkadaşlarına, ailesine yine bir dargın bir barışık devam ettikleri sevgilisi, hatta iş arkadaşlarına, gittiği spor salonunda ki, hobi grubunda ki tanıdıklarına, hatta tuvalet, asansör sırasında tanıştığı insanlara, ilk defa gittiği falcıya, arabasını yıkattığı gürcü'ye, lastiğini değiştirttiği ustaya kısacası herkese bir güzel süreç içinde geliştirdiği dötünden uydurduğu hikayeyi anlatıyor, sunuyor.

fark edilince iki özür, sonra onlar benim çevrem, çevreme senin hakkında ne anlattığımdan sana ne, daha da sıkışırsa yalana ortak etme çabaları vs vs

o süre içinde hayatından esrarkeşinden, evlilerine, onu şuranın sahibiyim diye kandıranlarından, gerçekten iş güç, para, statü sahibi yaşlı erkeklerine, eski iş arkadaşlarından yenilerine 3-5 sevgili, 8-10 flört, sayısı bilinmez önceden tanıdığı veya tanımadığı insanlarla gecelik ilişki geçen onun hesabına göre 18 aylık fuck buddyimle daha önce de 40 kere yaptığımız gibi bu konuda takıştık ve görüşmemeye başladık.

benim tanımadığımı düşündüğü ortak arkadaşlarımıza üfürdüğü sevgili olduğumuz yalanı ayyuka çıkmıştı artık. ben de çatadanak anlattım. yok öyle bir şey, kendi kafasında bridget jones hikayeleri, beğenilen kadın hikayeleri kurup kurup millete anlatıyor. tanıştığımız gün birlikte olmaya başladık ve hiç sevgili olmadık, ona da bunu açık açık söyledim, o da tamam dedi, arada bir sevgili olalım diye kafa ütüledi, o bunları dedikçe işte kapı işte sapı, boş yapma, kafamı şişirme dedim geçtim dedim.

neden boş yapıyor? bana 1 aydan fazla süre beni tatile götürmek için bağıra çağıra kendini kaybetmelere varan şiddet içeren ısrarlar ediyor. o arada esrarkeş bir sevgili bulmuş, aylardır, onun pasaportundan faydalanıp çalıştığı kurumun yurt dışı şubesine gidebilmek için adama onu 20 yıldır sevdiğini ve aşkının hiç bitmediğini anlatarak evlilik kastırıyor, evlilik için bastırıyor. aylardır hem de aylardır. sabahlara kadar denize karşı plajda kumların üzerinde kafayı çekerek hüngür hüngür beni çok sevdiğini ama benim bunu haketmediğimi kırık plak gibi durmadan saatlerce bana söylüyor iki gözü iki çeşme. otele dönüyoruz, adamı arayıp tatilde kiminle olduğu konusunda adama bir sürü yalan söyleyerek onu ne kadar sevdiğini, özlediğini anlatıyor adama. daha bunun gibi bir sürü erkeğe türlü türlü yalanlar diziyor tek ayak üzerinde.

en son, bir ortak arkadaş aracılığıyla ''no harsh feelings'' dedik ve pazar günü görüştük. arkadaşız dedik, son görüşmemizden sonra arada görüştüğüm kadınlardan özellikle benim kulağıma gelen ve bildiğim ezelden beri kıskandığı ve hatta eziklerse eziklesin beni yeter ki ortamına gireyim, yeter ki onunla takılayım diye ortak tanıdıklarına su içinde en az 10 yıldır yalvar yakar dil döktüğü kadınla kısa süren ilişkimizi bir arkadaşım olarak onunla paylaşınca bildiğin grogi oldu, göçtü, yarım saat sonra kendine gelip atar gider, sözde kıskançlık ve aşk, meşk kastırma çabalarına girince, istediğimle görüşürüm seni ilgilendirmez dedim. insanlara arkadaşız diyeceğiz, anlattığın saçma yalanları da toparlayacaksın dedim anlaştık ve seviştik. ^:swh^

booomm. o gece başlamış yine yalanlarına. arkadaşlarına bir sürü yalan anlatmış yine. ertesi gün ve gece ve onun ertesi günü ve gecesi iş arkadaşlarına, hatta işi gereği tanıdığı ve temsilcileri olduğu insanlara.

kimlere ne yalanlar anlatıyorsun sen yine, kendini mi tatmin ediyorsun dedim. önce alttan aldı, sonra kırıcı olduğumdan girip, sana ne onlar benim çevrem, hiçbirini tanımıyorsun, onlara ne anlattığımdan sana ne şudur, budura geçti. en son bana bir zamanlar aramızda büyük bir aşk olduğunu anlatıyordu. *

kendi söylediği yalanlara kendisi inanmaya mı başladı acaba diye düşündüm bir ara, 1-2 olta attım. cık kendisi de yalanlarının farkında ve bilinçli yapıyor.

hayatımda bir insanın bu kadar küçük düştüğünü, kendini bu kadar küçük düşürdüğünü ilk defa gördüm sanırım. evet benim gözümde epeydir bu halde ama artık yüzüne de çatır çatır söyledim.

ben senin statü sembolün, prestij itemın değilim, başkalarıyla olan garip işlerine beni karıştırma, benim gözümde iki paralık oldun, bu yalanların ortaya çıkınca onların gözünde de 3 kuruşluk olacaksın dedim.

hiç tınmadı. benim çevrem sana ne, sana ne zararı var'a devam etti bir sürü yalanı bana da sıralayarak. değişik bir tipololji ikimizin beraber yaşadığı şeyi önüne gelene başka türlü anlatmış ve benim de bunu doğrulamamı bekliyor, istiyor açık açık.

her neyse türk kadını bu kurumu çok fena suistimal eder, kullanmaya kalkar eğer onun kalibresinin üstündeyseniz. daha önce de başıma geldiği için biliyorum bu durumdan nemalanmaya çalışır. bu durumdan kendine kafasından yalan dolan bridget jones hikayeleri, istenen, arzulanan, vageçilemeyen kadın hikayeleri yazarak faydalanmaya çalışır sizin üzerinizden.

vasat bir adamsanız nema problema tabii. zaten fuck buddy de olmazlar vasatlarla kolay kolay ama neyse. o başka bir konu.

ekleme: şimdi o bana ulaştı dediği ama bence kendisinin ben bunu kafalar nikahı basarım diye iletişim kurduğu bir adamcağız bulmuş. görüşmedik henüz diyor ama en az 2-3 kere görüşmüştür. salak olarak bahsettiği adamı kafalayabilir mi bilmiyorum. kafalarsa da adamın uyanması 3-5 ay sürer en fazla. yazık adama da neyle, kimle karşı karşıya olduğunun henüz farkında değil.

mal karıya; yazma, arama beni savcılığa veririm seni dedim. 3-5 üst üste mesajına aynı savcılık mesajını kaydırıp yolladım. biraz ara verdikten sonra attığı mesaj ''akşam senin sevdiğin grubun sahnesine gidelim mi?'' tekrar aynı mesajı kaydırıp attım. 3-4 gün sonra fotoğrafı gitmiş. mal kendi kendine ne hesaplara girdi yine, elaleme ne anlatacak ki bakın engelledim deme telaşına düşmüş.

çiğ insanla iletişmeyi geçtim yolları ayırmak bile zor iş.