1. küçükken bulunduğum aydınlık odanın ışığını kapattığım an çöken karanlıktan korkar, ardıma bakmadan aydınlık salona koşardım. o gizemli karanlığın, içerisinde neyi saklamakta olduğunu kestiremezdim. şimdilerde sembolist damarım atmaya başlamış olacak ki ahmet haşim gibi karanlıkta yaşamaktan hoşlanır duruma geldim. yıllar geçti, büyüdüm ya da büyüdüğümü sandım. karanlık korkusu yerini sevdiğim insanları kaybetme korkusuna bıraktı. korkuyorum; zaman geçtikçe, sevdiğim insanlar yaşlandıkça ve ölüm gerçeğini gözardı edemedikçe.

mesaj gönder