1. ibrahim müteferrika'nın başından geçip geçmediğini merak ettiğim olay.

    düşünsene yahu, koca bir tabuyu yıkıp dünyanın sayılı imparatorluklarından birine matbaayı getirmiş, bir insanın belki de seneleri alan işi ivedilikle halletmiş çat diye basmışsın kitabı. sonra çok afedersin denyonun teki "ya ibrahim bu kitap nasıl güzel mi, akıyor mu nasıl, ben polisiye severim aslında" deyip almış sonra kitap yok.

    düşüncesi bile kötü, inşallah yaşamamıştır. adam matbaayı yaksa yeri.
  2. şehirdışından gelen akrabalarım yüzünden tecrübe ettiğim durum. bunun yaşanacağını görememek de benim suçum ama işte iyi kalplilikten işte hep. hayat böyle böyle öğretiyor bencil olmayı (bkz: mübalağa)
  3. j.k rowling ıslak imzali harry potter ve melez prensimi kim çaldıysa hayatı yamuşsun.
    kuz
  4. karma varsa çok üzülecekler.
    yoksa da iyi/kötü hatıra bırakmış oluyoruz istemeden; lanetlendiklerinin farkında değiller aslında.
  5. küfür etme sebebi. bu yüzden insanlara kitap vermiyorum artık. bencilim kitaplarım söz konusu olduğunda.
  6. kitabı verirken "ne kadar sürede okursun? geri getirirsin di mi? bak kapağını kırmamaya dikkat et. altını çizebilirsin.ama çok karalama. mavi kalem kullanma ben bu konularda çok hassasım diye daha en başından söylüyorum sonra isteyince darılmasın gücenmesin (darılacaksa baştan darılıp almıyor zaten)
    yakın bir arkadaşım değilse, çok kitap isteyen biri değilse ve kıramayacak gibiysem ya ben sana yenisini alayım hem benden hatıra olur diyorum. biraz tuzlu olabiliyor ama daha rahat oluyorum.

    baktım kitap geri gelmiyor. yüzsüzlüğümü bir doz daha arttırıp benim sende şu şu kitabım vardı unutmadın di mi diye soruyorum. geri geliyor genellikle.

    bunların hepsi yediğim kazıklar sonucu kazandığım yüzsüzlükler.

    zamanında iyi de arkadaşım olan bir vatandaş bütün yaz yazlıktayım kitaplarını alayım da hepsini okurum diyerek kitaplığımın neredeyse 4te 1ini götürdü. abartmıyorum. çeyrek yapar çeyrek. sonra yaz geçti kış geçti bir sonraki yaz geçti gelmedi kitapların biri bile. ben de söyleyemedim. arkadaşlık da bir anda bitti kaldı mı kitaplar onda. bana yaptığı onca şeyi affederim de en çok kitaplarımı vermedi diye içim acıdı.

    çok üzüldüm olum cidden içim gitti. sonra resmen and içtim. kimseye kitap kaptırmaya niyetim yok. baştan ağır konuşuyorum belki ama kusura bakmasınlar.şu hayatta üzerine titrediğim bir kitaplarım var o kadar da olsun bence.

    kitaplığımı halk kütüphanesi gibi kullanan arkadaşlarım da var. gelip alır bittiği gibi getirir bir de içine kuru çiçek, kitap ayracı bırakırlar, post itle kitap yorumu yazarlar.
    yazarına imzalatıp getiren bile var. o güzel insanlar benim canımdır. her zaman kredileri vardır.^:öperim^
  7. karşılığında ödünç kitap alıp geri götürmeyerek intikam alma şekli uygulanabilir.
  8. bu yüzdendir ki, aşırı takıntılıyım kitap ödünç verme konusunda. hayatta, kimseye kitaplığımdan kitap vermem. görüp de okumak isteyene, gider aynısını alır, hediye ederim. vermediğim için de kimseden kitap istemem.

    dünyada bu kadar umursamaz ve rahat insanlar olduğu sürece, böyle davranmaya devam edeceğim. kimse de kusura bakmasın. kitaplarım benim tek hazinem.
  9. bu konuyla ilgili sıkıntı yaşadığım doğru olmakla birlikte bu durumu aşmaya çalıştığım da bir gerçek. sonradan duygusal olarak yakınlaştığım bir arkadaşıma zamanında kitap alıp getirmeyenler hakkında düşüncelerimi ifade etmiştim.

    bu durumu aleyhime kullanıp benden üç kitap aldı. okuyacak olsa üzülmeyeceğim ama aldığı kitaplardan biri kapitalizmin ruhu ve protestan ahlak olunca keşke okuyacak bir şey alsaydı dedim.

    şimdi görüşmüyoruz ama umuyorum her gördüğünde beni hatırlatır bu kitaplar.
    janus
  10. şahsen aynı kişiden bir kitap alıp, geri vermeyerek ödeştiğim olaydır.