1. yerleştir bu sevdayı her yerine 
    yüzünde ter olan su damlacıklarının 
    kaynağına yerleştir 
    her zaman saklamadığın, acısızlığın son durağına 
    gül taşıyan cocuğuna yerleştir 
    ve omuzlarına daracık omuzlarına 
    üşümüş gibisin de sanki azıcık öne taşırdığın 
    tam oraya işte, uçsuz bucaksız bir düzlükten 
    bir papatya tarlasıyla ayrılmış göğüslerine yerleştir 
    ve esmerliğine bir de, eski bir yangının izlerinin renginde 
    saçlarının yana düşüşüne, onları bölen ikiliğe 
    alnından başlayan ve ayak bileklerinde duran 
    yani senin olmayan, seni bir boşluk gibi saran hüzne yerleştir onu bir kentin parça parça aklında tuttuğun 
    kar taneleri gibi uçuşan 
    ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine 
    yerleştir bu sevdayı her yerine.