1. atatürk'ün "yurtta sulh, cihanda sulh" hedefinin ne kadar doğru olduğunu teyit eden açıklama.
    ülke çılgınlar gibi "istikrar!" ortamını yaşarken biz sade vatandaşada bombalarla, terörle, ölümlerle, acılarla yaşamaya alışmak düşmüştür.

    not1: bu başlık diyorum mesela kişi-topluluk altında açılsaydı, ilgili şahsın beyanıda diğer söylemleri ile birlikte orada toplansaydı, uzun soluklu olması istenen bu platformda daha faydalı olurdu diyorum. sonuçta bu tarz anlık açılan başlıkların zaman içinde kalıcı olmayacağını düşünüyorum.

    not2: başlık açıldığında yazıp yazmama tereddütü yaşadım. sonuçta buralar ekşileşmesin deniyor, ekşi den gelenleri eksileyelim deniyor falan. insan haliyle genel kurallar hakkında yazarken 2 kere düşünüyor. açıkçası belkide kendimi hala burada bazı şeyleri yazacak kadar "yerli" hissetmediğimden, "mülteci" kastırmalarından olabilir..

    edit: imla
    h2o
  2. üstte de belirtilmiş ama belirtelim, bu bir doğal afet değildir. onunla yaşamaya alışmalısın coğrafi şartlarından dolayı. malum deprem bölgesiyiz bizde evet bununla yaşamaya alışmak zorundayız.(her ne kadar orada da önlemler alınmıyor olsa bile)

    ama bu bir 'insan' eylemidir, yani önlenebilir bir olaydır. sen insanları önlenebilir bir olay karşısında onunla yaşamaya alışmaya zorlamak baştan aşağı saçmalıktır.(buraya küfür gelecek)

    bunun için çözüm üretmek yerine insanları buna alıştırmak ne bileyim ya kelime falan bulamıyorum cidden artık, bu zihniyete oy verenlere de, bunlara da bela okuyorum ama neye yarıyor işte.

    sonunda oturup isyan ediyorum onca yıllık evrende neden bunlarla aynı dönemde ve aynı coğrafya da yaşıyorum diye.
  3. trt' de çoook eskiden anadoludan görünüm diye bir program vardı. küçücük çocuk aklımla bu nedir diye denk gelirdim bazen televizyonda. yılı da anımsamıyorum şu an aklıma geldi birden. şurada ne zamandır alışkın olduğumuzu gösteriyor. olay artık evlerimizin içine kadar girmiş durumda. adam alışmak gibi fütursuz bir kelime kullanıyor. yahu sen şuna hayat tarzı desene..
  4. düşünmeden konuşmanın ortaya koyduğu sonuç. yok düşünürek söylenmiş ise daha vahim.
  5. hangi pencereden baktığın ile ilgili aslında yerinde ve yerinde olmayan bir tespittir.
    aforizma içerir ve ilgili gazetecilikten beklenmeyen bir çıkıştır.
    3 yıl sonra her büyük şehrinde bomba patlayacak siyasete devam edeceksek, bir kısmımız alışmalı, bir kısmımızda henüz yasak gelmeden mülteci olarak başka ülkelere kara ve havayolu ile gitmeliyiz.
    yok patlamayacak diyeceksek de, sol ve ayrılıkçılık romantizmini bırakmalı, devlet dışında silah her kim taşıyorsa yasaklatmalı, gerekirse hapislere atmalıyız.
    demokratik mücadelemizi de, polis gazına karşılık sesimizle nefesimizle vermeliyiz.
    hem ayrılıkçı hareketlere romantizm, hem bomba patlayınca "auvvv" olmaz...
  6. kendisi otobüs dolmuş kullanmadığı için böyle rahat açıklamalar yapabilir. alacaksın elinden parasını lüks arabasını bakalım korkudan bi yere gidebiliyor mu?
  7. mantıklı bir açıklama yapsaydı kimse adamın adını bile ağzına almayacaktı, saçmaladı ki gündem oldu bence bu yönüyle başarılı bir gazeteci ?!
  8. komşunuz ne kadar güvendeyse sizde o kadar güvendesinizdir. aslında ev alma komşu al atasözü de buna işaret etmektedir. dolayısıyla güney komşularımız arasında irak ve suriye gibi egemenlik vasfını kaybetmiş iki devlet, doğu komşularımız arasında ermenistan ve azerbaycan gibi hala savaş halinde olan iki devlet ve batımızda karasularını 12 mile çıkarmak isteyen ve bunu 1995 tarihinde tbmm kararı ile casus belli (savaş sebebi) saydığımız yunanistan bulunuyorken;

    acı ama doğru bir açıklamadır.
  9. tanım: kendini bilmez bir şahsiyetin aciklamasidir.

    simdi bu abi diyor ki: abi diyor siz dogun ama anne karnındayken ölebilirsiniz. velev ki dogdunuz, annenizle otobüs durağında beklerken ölebilirsiniz. okula gittiniz dershane donusu olebilirsiniz sinav cikisi olebilirsiniz. odtu'yu kazandim diye sevinmeyin olebilirsiniz.

    ya bu, bu ulkedekilerin fitratinda var. 30 - 40 kisi olmus ne olacak? iki goz yasi unutursunuz istikrar var. suraya biraz kufur birakayim (...) hadi diyelim mezun oldunuz sevdiginiz insani buldunuz telefondan gelen patlama sesiyle olumune canli sahit olabilirsiniz. diyelim ki otobus o otobus degildi bindi geldi evine sevdiginiz insan. cocugunuz oldu sacindan kokladiginiz ulan usumesin diye sabahlara kadar calistiginiz mesai yapip kendinizden gectiginiz insan olebilir ya olebilir buna normal diyor ya aklim almiyor nasil dusnuyor hangi vicdan muhasebatinda var?

    simdi benim kafamdaki soru su abi neden sokaklarda degiliz yok mu bir lider? yok mu avusturya macaristan veliahtini vuracak delikanli?

    sadece sunu diyorum turk milleti olarak bu topraklarda yasayan herkes korkak ben dahil.