-
- izledim
- izliyorum
- izlemek istiyorum
-
youreads puanı (5.50)
milyarder bir çapkın olan oliver queen korkunç bir deniz kazasından sonra hayatında yeni bir sayfa açar. beş yıl boyunca bulunamayan ve öldüğü zannedilen oliver sonunda büyük okyanus'un ortasındaki tropik bir adada bulunur. oliver starling city'e, evine geri döner. kendisini karşılayan annesi moira, kız kardeşi thea ve en iyi dostu tommy, oliver'ın son beş sene içinde yaşadığı şeyler yüzünden çok değiştiğini fark ederler. birçok süper kahraman gibi oliver da dönüştüğü adamı insanlardan saklamak ister ama bir taraftan da eskiden işlediği günahların bedelini ödemeye de kararlıdır. bu nedenle suçlularla mücadele etmek ve şehrin eski ününe kavuşmasını sağlamak için gizli green arrow kişiliğini yaratır. ancak green arrow'un yetkisi olmadan düzeni korumaya çalışırken kullandığı yöntemler bazılarının canını sıkmaktadır. detektif quentin lance'in en büyük dileği (oliver'ın eski kız arkadaşı laurel'in babası) green arrow'u yakalamaktır. bir süre sonra oliver'ın dönüşünden çevresindeki bazı insanların memnun olmadığı da anlaşılır...
-
bitsin artık bu çilee.... çekemem bile bile diyerek kendimi zorlayarak izlediğim dizi. bu sezon bitsin bırakıcam inşallah.
s 4 ep 17!---- spoiler ----!
son iki bölümdür aslında hikayede hiçbir ilerleme olmadı. yine oliver felicity draması, eskilerden kötüler, ne şehri kurtarma var nede sezon kötümüz damienla ilgili doğru düzgün birşey oldu.
bu dizinin her daim kötüsü malcolm merlyn'dir. ben bu adamın sahnelerini çok gerçekçi buluyorum. karakterinin kaypaklığıda diziye renk katıyor. damien darkh yanında sümüklü bebe kalır. ki zaten bu bölüm verdiği ayarıda gördük.
oliver'ın içine giren dronelardan çok çabuk kurtuldular. ben bunu kullanıp yine bir olicity draması izleriz diye düşünüyordum. neyseki çabuk bitti. laurel'ın oliver'ı tesellisini yapmacık buldum. sanki sürekli bir eskiye göndermeler var. gelecek sezonlarda felicity olmazsa yineden birleşecekler gibi bir ışık yaktılar. bölümün sonuna doğru felicity palmer tech'e önem vereceğini ve takıma geri dönmeyeceğini söyleyince acaba sezon finalinde felicity diziden ayrılacak mı diye bir soru düştü aklıma. zaten son iki bölümden sonra yine barışırlarsa kabak tadı verir.
bana kalsa oliver'ı aşk meşkten 1 sezon uzak tutsalar azıcık kahramanlık görsek güzel olur.(boş hayaller)
yeni promoyu izledim. bölümün adı eleven fifty-nine. tahminimce john diggle'a veda edeceğiz. gerçi ters köşe yapıp laurel'da çıkabilir. açıkçası john'un bu sezon sahneleri çok azaltıldı. ortada bromance kalmadı maalesef. sanki bu sezon onun ayrılığına hazırlandı gibi ama bakalım.
çok ani bir ölümle karşılaşacağımızı okudum. sevilen bir karakterin gideceğini düşündüğümden john diggle diyorum.
!---- spoiler ----! -
ağır spoiler aldım gelecek bölümle ilgili.
s 4 ep 18
!---- spoiler ----!
ölen kişinin mezarı
Gerçekten çok üzüldüm. Tam sevmeye başlamıştım.
!---- spoiler ----! -
s 4 ep 18 açık ara 4.sezonun en iyi bölümüydü. arrow'u böyle görmek istiyoruz. kaybedilen ruh geri gelmişti.
!---- spoiler ----!
bu bölümde felicity'nin az görünmesi ve aşktan çok arkadaşlık, ihanet, kahramanlık vardı. bölümün yıldızı laurel lance'ti. zaten son bir kaç bölümdür kendisini daha sık kamera karşısında görüyorduk. veda bölümü güzel oldu diyebilirim.
açıkçası laurel'ın hala oliver'ı sevdiğini düşünüyordum ve bu bölümde düşüncelerim kanıtlandı. zaten tommy öldüğünden beri laurel'ın hayatına kimse girmedi ve doğru düzgün bir ilişkisi yoktu. özellikle de bu sezon oliver'a içli içli bakması beni şüphelendirmeye yetti. ölmeden önce ne söylediğini çok merak etmekteyim. bazı hayranlar ölümü için fake deselerde ben gerçek olduğunu düşünüyorum.
lakin kafamda bir kaç soru bıraktı bu bölüm. mesela sara neden zamanda geri gidip kız kardeşini kurtarmıyor zaten rip hunter kendi ailesini kurtarmak için bütün kuralları çiğnedi. iş sara'ya gelince neden kurtarılmıyor.
ayrıca yine sara laurel'ın bedenini alıp zamanda yolculuk ederek lazarus pite sokabilir onu. bence kesinlikle sara kardeşi için uğraşmalı ve rip ile arasında anlaşmazlık çıkmalı ki laurel ölü kalsın. diğer türlü mantıksız olur. (süper kahraman dizisinde mantık arayan da tek benimdir herhalde.)
diğer bir kafa karışıklığıma gelince quentin lance'in bir kızı iki kez ( biri gerçek diğeri fake) öldü, şimdi diğer kızı da öldü. bu adamla senaristlerin zoru nedir? yazık değil mi? böyle kader olmaz olsun. bence quentin lance de ölmeli artık. bu adam 3.kez acıyı kaldıramaz. acaba laurel'ın istediği oliver'ın babasına sahip çıkması mıydı?
ada sahnelerinde laurel'dan bahsedilmesi ve laurel'ın kendi resmini saklaması, oliver'a sen benim hayatımın aşkıydın ben senin olmasam bile demesi, black canary fanlarını ve beni tatmin etti. güzel veda oldu. son görevinde ölmesi de kalbimizi burktu.
gelelim andy'e, bende dig gibi saf saf oyunlarını yemiştim. ihaneti beni de bitirdi. gerçi bu adam zamanında karısını çocuğunu terkedip kendini kötülüğe satmış bunu mu yapmayacak. ama işte bir umutla oliver'a kızdım durdum kötü davranıyor diye.
ayrıca biz bu sezon hal jordan, green lantern görücektik ne oldu? seneye kaldı herhalde.
arrow takımının tek salaklığı o totemi tek parça haline getirmekti. bu nasıl bir mantıksızlıktır. her bir parçasını göm yada denize at kardeş. ne diye birleştiriyorsun? sanki işinize yarayacak. patlat yada yoket. böyle saçmalık görülmedi. hele oliver zaten totemin gücünü gördü ne cesaret birleştirirler anlamadım.
bence laurel'in the flash'te villain olarak gözükmesi çok anlamsız ve hatırasına bir hakarettir. her iki cephede suçla savaşan biri olarak bu kadını kötü düşünemiyorum. arrow flashbacklerinde olmasına sevindim ama.
dip not: sezon 4'e kadar ağır olicity destekçisiydim. laurel'dan da bu sezona kadar nefret ettim.
!---- spoiler ----! -
sanıyorum ki dc'nin çoğu karakterini kullanma izni olmadığından -inanın böylesi çok daha iyi- senaristlerin ara sıra dar boğaza düştükleri hissedilen dizi. ama bu demek değildir ki güzelim karakteri pembe dizi kahramanı edasıyla işleyeceksin. kısaca pek bulaşılmasını tavsiye etmediğim dizidir. -
ilk sezonlar gayet iyi giden diziyi nasıl mahvettiler gerçekten anlayamıyorum. gerçekten türk dizilerini aratmayacak bir sığlık düzeyine ulaştılar. izlenecekse ilk 2 sezonu izlenmeli. -
s4 ep 20-21!---- spoiler ----!
artık şu dizilerdeki dramatik olayları çok çabuk atlatıp tatile gitme, hayata devam etme, espiriler yapma tarzındaki uygunsuz davranışlar bitsin. nerede captain lance'in bir bölüm önceki hali. ne oldu da hemencecik atlattı durumu. onu geçtim geçen hafta thea'yı tatile yolladılar. böyle bir saçmalık görülmemiştir. hani bunlar kız kardeş kadar yakındılar?
arrow bu sezon sonu bitsede kurtulsam. izlemeyi bırak o zaman diyebilirsiniz. ama kendimi karakterlere borçlu hissediyorum. senaryoyu o kadar kötü yazmalarına rağmen oyuncuları çok yetenekli buluyorum. stephen amell bile kendini baya geliştirdi ilk sezondan bu yana. hadi bize yazık bu insanlarada yazık yani. böyle saçma sapan dialogları haketmiyorlar.
malcolm karakterinide iyice bozdular zaten. malcolm kimsenin emiri altına girecek biri değil. hele damien darhk(dizideki halinden bahsediyorum) gibi biri onu kontrol edemez.
thea hiçbir şey olmamış gibi tatile çıkmaz. captain lance'i ayık göremezdik kızını kaybettikten sonra.
bir önceki bölümde de azıcık büyü öğrenip dönmezdi oliver. sonuna kadar kalırdı o şamanıda zorlar öğrenirdi bir şekilde. çünkü oliver queen pes etmez.
nerde o ilk iki sezon. geçen sezon bile bu kadar kötü değildi özellikle de karakterler bu kadar saçma davranmıyorlardı. sara'nın ölümü güzel işlenmişti. laurel'ı bir bölümde herkes atlattı.
zaten koskoca amerika'yı sadece felicity queen(* yanlışlıkla queen yazmışım smoak yazacağıma :d freudian slip) ve babasının kurtarması da aşırı saçma olmuş. boylarından büyük görev vermişler insanlara resmen. devletten bir kaç eleman görseydik. yok ya yazamıyorsanız fanlardan birini alın ekibe. valla biz daha güzel yazarız.
!---- spoiler ----! -
umutla düzelmesini beklediğim dizi.
s4 ep 22
!---- spoiler ----!
izlerken gözlerim kanadı ama yinede düşüncelerimi iletmek istiyorum. şu dakikaya kadar laurel'ın ölümü hariç vasat bir sezon izledik. 3.sezondan daha kötüydü ve yemek yerken dinlediğim bir dizi haline dönmüş olmasına çok üzülüyorum. çünkü daha önceden de belirttiğim gibi bu ekip bunu haketmedi.
durmadan espirilerin patladığı bir dizi izlemek istemiyorum. curtis'in espirileri çok yersizdi. captain lance'in ruh hali ise yapmacıktı. sara'nın ölümüne verdiği tepkileri inceleyin birde laurel'ı gömeli daha bir ay olmamışken gülerek hayatına hiç bir şey olmamış gibi devam etmesine bakın bir de.
laurel lance hayranı değildim ama valla kadını mezarında ters döndürdüler.
azıcık the flash izleyip örnek alsınlar. bakınız iris'ın yas tutması.
sürekli olarak tek başına çocuk yetiştirmiş bir kadın olan donna'nın aşağılanmasından da sıkıldım. zeka her şey değildir. ne thea ne oliver ne de dig çok zeki insanlar ama kimse onlarla durmadan alay etmiyor. curtis'in bile felicity'nin annesiyle dalga geçmesi ki curtis çok sevimli,tatlı, ve kimseyi kırmak istemeyen biri olarak çizilmesine rağmen, felicity'nin annesinden utandığını gösteriyor. donna smoak'u ilk gördüğümüz bölümden beri durum böyle. noah'da aşağılamaya devam edince diziden iyice soğudum.
sığınağın şansa yok edilmesi dünyayı kendi kendine kurtardı gözüküyor. darhk'ın kızını görünce dünyayı yakacağını sanmıyorum ama araya bir kaç drama yerleştirip verirler heralde.
açıkçası bu yorumu yazarken bile sıkıldım ne diye yazdım ki diye düşünmedim değil.
!---- spoiler ----! -
the flash'ta gördükten sonra izlesem mi izlemesem mi diye düşünüp duruyordum. buradaki yorumları da görünce izlememeye karar vedim. iyi oldu. -
4.sezon finali fiyaskoydu bence dükkanı kapatıp gitsinler artık. -
5.1
!---- spoiler ----!
hiç de fena başlamamıştır. oliver'ın yalnız hallerini çok özlediğimi farkettim. felicity dramasınıda alıp başka şehire taşınsın istiyorum. geçen sezon hem benim hem de olly'nin kalbinin üzerinden uzaktan kumandalı tırıyla geçti hatun resmen. nerede o ilk iki sezondaki felicity smoak? koca bir şehri yokettiğini ne kadar da çabuk unutmuş. ve ne zamandan beri oliver'in insan öldürmesine felicity bir şey demiyor? tamam, darhk'ı laurel'in intikamı için öldürdü. orada problem yokta neden thea hariç kimse bir şey demedi?
rusya flashbackleri çok guzel durmuyor mu? slade wilson'dan sonra ilk kez flashbackler beni etkileyebildi. bir kez daha "i'm bratva." demesini iple cekiyorum.
laurel'ı gerçekten de özlemeye basladim. ekip onsuz çok tatsız tuzsuz kaldı. yeni insanlardan da hiç ümidim yok. oliver ne hissediyorsa bende aynısını hissediyorum. bazı insanların yeri dolmuyor. o değil de paraşüt ok neydi yahu...
tobias church karakteri içime hiç sinmedi. yani bence oliver onu bes dakikada yere indirir. kondisyonu hiç iyi durmuyor. dövüşte cüssesinden dolayı çok yavaş kalacağına eminim. başkanı ve ekibini kaçırıp arrow'u bulma oyunuda koktu artık. keşke joker yada purple man tarzı bir manyak getirselerdi, çok daha iyi olurdu. her sezon villain çıtası bir tık daha yükseltilirdi arrow'da. ilk sezona geri dönüş gibi olmuş bu, ki ilk sezonda böyle tipleri bir bölümde harcıyordu sevgili oliver. tabi oyuna başkalarını sokarsa church ömrünü uzatabilir.
bu bölümdeki star thea queen'di. bilmiyorum farkettiniz mi ama annesine dönüştü resmen. moira dirildi diyebiliriz. bu sezon yada gelecek sezon sonu thea'nın öleceğini düşünüyorum. annesine bu kadar benzemesi bir foreshadowing olabilir.
diggle her nerdeysen gel artik. elimizde bir tek bromance kalmıştı onuda çok gördüler bize sağolsun arrow yazar ekibi.
geçen sezon laurel'in taklidini yapan küçük kız artemis ismini alacakmış. ama laurel son canary ben olmak istemiyorum dedi. sara'nin artık kendi dizisi olduğundan laurel yeni birinden bahsetti fakat bana göre onun maskesini devralacak insan ortada yok henüz. eger çıkmazsa kadının sözü yerde kalacak. ama o kişi kim olabilir hiç bilmiyorum. belki artemis yerine sadece canary ismini alabilir evelyn. ama oda bu iş için çok ergen kaliyor ve küçük yaşta böyle bir sorumluluk alabilecegini düşünmüyorum.
!---- spoiler ----!