1. devlet tiyatrosunda sezonun beğendiğim oyunlarından biriydi. görece ağır ilerleyen ilk perdenin ardından temponun epeyce yükseldiği ikinci perde seyirciyi uyandırmayı da, yakaladığı ilgiyi sürdürmeyi de başardı fikrindeyim.

    karakter yaratımını özellikle beğendim. temellendirmeleri yapılmış, gerçekçiydi her biri. ayrıca karakterlerin de, fikirlerinde karşıtıyla, kör göze parmak yapılmadan, oyunda yer bulması oyunun derdini anlatmasına büyük katkı sağlıyordu.

    oyuncuları da genel olarak başarılı buldum fakat eylem yıldız da, gülşah fırıncıoğlu da bu karakterler için doğru isimler değilmiş gibi bir hisle izledim. eylem yıldız o ufuklara, sınırların ötesine adeta sevdalı, coşkun ve taşkın karakteri tam anlamıyla yaşatamazken, gülşah fırıncıoğlu'nun da hayata karşı kızgın bir karakteri, olur olmaz anlarda abartılı tepkilerle yansıtmasından pek hoşlanmadım. ara ara "snne be slk!!1!!" tadındaydı sanki.

    mülteciliği, savaşı, çöküşü, şiddeti, toplumsal yozlaşmayı sınırlara takılmadan anlatan; bir yönüyle umudu içinde barındıran, bir yönüyle karamsar, iddialı, izlemeye değer, başarılı bir oyun. tavsiye ederim.