1. Halil söyletmez diye isimlendirilen bir mahlukatın, varoluşu kadar iğrenç yapımının sözde başarısı...

    Bir iki gündür sosyal medya üzerinden "cumali ceber" denen bok hakkındaki yorumlara bakıyorum, eleştirileri okuyorum. Halil söyletmez'e saldırarak bir çeşit rahatlama sağlıyor sözde sanatta kaliteyi arzulayanlar. Neymiş; türk sineması katledilmiş. Türk sineması zaten bokun içinde yüzüyordu ve kalitesizdi. Türk sineması tüm o pisliğin içerisinden sıyrılan ufak tefek ışıltıların haricinde saygıyı haketmeyen boktan bir mecra, keza yeşilçam da aynı şekilde kutsallaştırılan bir iğrençlik yığınından ibaret...

    Bu saçma yapım, recep ivedik, ahmet kural ve yancısının saçma filmleri değil asıl saldırılması gereken. Yıllarca şaban olarak isimlendirilen "ahmak" tiplemeye gülen, beğenen, sanatsal olarak saygı duyan, eleştirilere karşı kutsal bir koruma sağlayan bir toplum söz konusu. Söz konusu yapımlara ve o yapımlara imza atanlara eleştirel anlamda saldırılmadan önce kemal sunal'a saldırılması gerekiyor. Domino taşları birbiri ardına devrilir ama bütün süreci ilk devrilen taş tetikler. örnek1 örnek2 İşte bunlara gülen bir toplum söz konusu. Türk sinemasının en köklü mizah anlayışı bu. Bunları eleştirmeyip hatta ve hatta bunlara gülüp de recep ivedik'i ve cumali ceber'i eleştirmeye kimsenin hakkı yok. Sosyal medya üzerinden halil söyletmez'e giydirip, şahan gökbakar'a giydirip rahatlıyor pek çok beyinsiz. Niye? Çünkü belli bir ekolü takip ediyorlar, refleksleriyle hareket ediyorlar. Aslında dertleri sanat değil ve zannettikleri gibi o adamı takip eden ekolden çok da zeki değiller. Onlar kadar olmasa da acınası durumdalar. halil söyletmez ve şahan gökbakar gibi tiplerden önce kemal sunal'ı eleştirmeyen kitleyle çok da bir şeyin değişeceğini zannetmiyorum. bu toplumda sanatın da gelişeceğini zannetmiyorum. bu arada 70'ler erotik komedi furyasını da unutmayalım. Türk sineması ölmüyor, zaten ölüydü. Sadece artık internet yaygın bir kullanıma sahip ve gerçek kalitenin söz konusu olduğu yabancı yapımlara ulaşma olanağına sahibiz. Hal böyle olunca türk sinemasının kalitesizliği daha fazla gözümüze batıyor. Bu yüzden rakamlara üzülmenin anlamı yok. Bu toplum asla sanatsal alanda gelişim sağlayamayacak...