1. birkaç yorum hariç bütün yorumları bir bir beğendim. youreads işte bu yüzden güzel, düşünebilen insanların çoğunlukta olduğu için.

    ben de çıkmadım mesela. çünkü olay bir tiyatroydu ve ben tiyatrocu değilim.
    tiyatroya gitmeyi de severim, ama kötü oyunlara değil.
  2. biz çocuklara tecavüz edilirken sokaktaydık, hak ve hukuksuzluğa karşı sokaklardaydık. napalm çıkıp kafa mı keselim
    ryu
  3. sokağa çıktın diyelim..
    ateistim,
    aleviyim,
    eşcinselim,
    atatürkçüyüm,
    içki içiyorum,
    kahrolsun din faşizmi, kahrolsun pozitif ayrımcılık.
    dediğin anda kafanı keseceklerini biliyorsan, çıkmazsın kardeşim..
  4. bir tiranın (bkz: tiran) kontrollü bir şekilde gerçekleşmesine izin verdiği darbenin ardındaki gerçekleri sezen insanlardır.

    kimse kimseyi kandırmasın, bu bir darbe girişimi değildi. aptal cemaatçi subaylar büyük ihtimalle oyuna getirildi. kendi yazmadıkları bir senaryonun öznesi oldular.

    bakınız kimse, hele hele fethullahçı subaylar tek başına darbeye cesaret edemezdi. muhakkak bunlara birileri söz verdi. örneğin “siz gidin boğaziçi köprüsü'nü ele geçirin, rte'yi marmariste rehin alın. biz de başka yerleri ele geçireceğiz” şeklinde bir teminat aldılar.

    bu cemaatçilerin tekmili korkaktır. arkalarında bir güç hissetmeden asla darbeye kalkışamazlar. o yüzden zannediyorum ki birtakım kişiler bunlara söz verdi. ama sonra bilerek fetö'cüleri meydanda tek başlarına bıraktılar.

    ulan darbe girişimi sırasında köprü ne amaçla kapatılır?

    zaten daha ilk dakikalardan cnntürk+habertürk+ntv+ahaber dörtlüsünün binali yıldırım'a ısrarla “sizce bu bir fetö kalkışması” diye sormasından belliydi. sanki önceden sözleşmiş gibi, hepsi nereden sezmişti fetö darbesi olduğunu? zaten sonrasında rte'nin “bu darbe allahın bir lütfu” demesinden, damat berat’ın sırıtmasından belliydi.

    kısacası tiranlaşmış bir adam uğruna sokağa çıkmayarak en doğru şeyi yapmış olan insanlardır.
  5. "sokağa çıkamayan" ifadesi bile anlamsız kalan başlık.başlığı yazan kişi kalkışma girişimi yaşanan başka ülkeden mi geldi acaba merak ettim.
    farkındaysanız değerli kardeşim bahsedilen kalkışma olduğu esnada herkes normal yaşantısına devam ediyordu,hatta insanların kalkışma olduğunu öğrenmelerine vesile olan köprü geçişinin sadece biri kapalı,diğerinde araç trafiği normal seyrinde devam ediyordu.
    sanırım bu arkadaşın 80 darbesine ilişkin biraz daha araştırma yapması gerekiyor..
  6. (bkz: bunu bana bırakın)

    bugüne kadar demokrasi, hukuk, barış ve adalet yerlerde sürünürken neredeydiniz?

    biz hep sokaklardaydık ve yine sokaklarda olacağız ama siz sadece kendi bencilliğiniz ile sokaklardasınız şuan.

    ve yine yarın x mitinginde yanımızda olmanızı isterdim ama polisle beraber eli sopalı olacak olanlar yine sizlersiniz.
  7. olay eğer gerçek darbe olsaydı hiçbir işe yaramayacağını bildiği için çıkmayan insandır. şahsen ben internette küfredilen şu bankamatiğe gidenlerdenim. çünkü ilk başta olayın gerçek darbe olmasından şüphelendim. gerçek darbe olsaydı, değil tankın üstüne çıkmak askere ses bile yükseltilemeyeceği bilinen bir şey. ama bizim halkımız silahsız askerin kafasını kesip, döve döve öldürüp, taşlayıp demokrasiyi savunduğunu sandı o gün. sokağa çıkanlar çıkmayanlara şu anda küfrediyor. bundan üç sene önce de çıkmayanlar çıkanlara küfrediyordu. dikkat ederseniz küfreden hep aynı kişiler.

    sonuç olarak korktuğumdan değil bilinçli olduğumdan dolayı dahil olduğum grup.
    jimi
  8. korkakliktan degil, darbeye destek olsun diye cikmadim. cikanlarin gebermelerini ummustum fakat asker, asker degil, insan cikti.
  9. devlet varlığının nedeni insanı korumaktır: insanı doğadan, insanı insandan ve nihayet insanı devletten. zaten varlığıyla insanı iliğine kadar sömüren devleti ve devlet büyüklerini korumak benim işim değil. emin olun sokağa çıkanların da değil.

    etienne la boetie bu konuda şunu söylemiş: "onu(tiranları) itmenizi ya da dengesini bozmanızı istemiyorum. fakat yalnızca onu desteklemeyin; işte o zaman onun altından kaidesi çekilmiş bir colosse^:dünyanın yedi harikasından biri olan rodos'taki devasa helios^ gibi tüm ağırlığıyla düşüp parçalandığını göreceksiniz."

    sanırım la boetie darbe olurken tiranları korumak için sokağa çıkanları görse çok da şaşırmadan hafifçe gülümser ve ümitsizce, başını iki yana doğru yavaşça sallardı...
  10. bir tarafta "darbe" denen eylemin karanlığı ve diğer tarafta akp türkiye'sinin zifiri karanlığı arasına sıkışmış kalmış demokratik, laik, sosyal, hukuk insanlarıdırlar.

    iki taraftan da olmadıkları halde o akşam söylentiler çıktığında "umarız darbe değildir, dileriz bir gün seçimle gider." demeyi bilmişlerdir. evlerinde oturdular, doğrudur çünkü onlar ne darbecidir halk iradesine darbe yaparlar ne de faşisttir darbecilerin üzerine masum insanları kışkırtıp salarlar. piyon veya zorba olmadıkları için evlerinde oturmuşlar ve olanı biteni masaya yatırıp incelemişlerdir en tarafsız gözle. elbette hür iradeleriyle olanı biteni görmüşlerdir. akp-cemaat koalisyonunu hatırlamışlardır mesela beraber yürüdüğünüz yolları hatırlamışlardır. türk silahlı kuvvetlerinin itibarının yerle yeksan oluşunu kahrolarak izlemişler ve rütbesiz er ve erbaşların maruz kaldığı muamele için gözyaşı dökmüşlerdir. bu kişler bir darbenin nasıl yapıldığını da iyi bilirler. o yüzden prime time'da yapılan ve canlı yayınlanan ve hiçbir siyasi erkin burnunun kanamadığı bir darbenin ya zamsalak subaylar tarafından yapıldığına ya da sahnelenmesi gereken bir tiyatro olduğuna kanaat getirmişlerdir.

    bu korkaklar var ya ne diktatörlük istiyorlar ne darbe istiyorlar ne cemaat istiyorlar ne de şeriat istiyorlar! ben artık din de istemiyorum birader. hepsine karşıyız! sadece özgürlük, huzur, mutluluk, bilim, üretim, refah istiyoruz o kadar.

    not: sonsuza kadar mustafa kemal atatürk.