-
üniversitelerin bilim yerine piyasaya iş gücü yetiştirmeye başlaması ve bu pastadan pay alabilmenin gittikçe güçleşmesi ile alakalıdır. harry cleaver bu konuyu gayet güzel açıklar:
"öğrenciler (ve hocalar) bir not hiyerarşisine, sıralamaya alışkın oldukları için değerlendirmenin yapısı rekabeti körükler. mesele sadece öğrencilerin metinleri iyi anlamaları ve iyi notlar almaları değildir, arkadaşlarından daha iyi notlar almaları gerektiği telkin edilir. uçlaştırılırsa böylesi bir rekabet, hiyerarşi içinde kendi pozisyonunun sarsılması korkusundan başkalarına yardım etmeyi kişisel olarak reddetme gibi yabancılaştırıcı davranışlar doğurabilir. özellikle ekonomi profesörleri öğrencilerine işlerinden yararlanmaya kalkabilecek 'beleşçilere’ (free rider) dikkat etmelerini öğretir. diğer bir örnek ise pek çok öğrencinin ders sırasında kendi belirli entelektüel ihtiyaçları için soru soran, zaten sayısı çok az olan öğrenciye duyduğu öfkedir. bu öfke, bu soruları, gelecek sınavlarda kendilerine lazım olacak şeylerin anlatılmasını umdukları planlanan ders saatinden çalınarak 'konu dışına çıkılıyor’ gibi algılamalarından kaynaklanır." -
paylaşmak zorunda değildir, paylaşmaması hakkında herhangi bir gerekçe belirtmek zorunda hiç değildir. ders notları onun mülkiyetindedir dilediğini yapar.
(not: üniversitede ders notlarımı pc de yazar arkadaşlarıma da mail atardım, bencil değildim. notlarını paylaşmayanlara sinir olurdum ama zamanla gerçekçi düşününce vermek zorunda olmadıklarını anladım) -
verirse ekime vermezse de kendine kadardır .. nolcak en kötü bi iki dersten daha kalırız -
sınıfın overrated insanıdır.sınav haftası hatırlanır, sınav haftasında sonra unutulur.kırılgan bir tipse ilk 2 sınavda verir ondan sonra trip atar vermez. -
normaldir. artık benimsenmesi lazım, üniversiteye gelenler de buna hazırlıklı olsun. ben de sevmediğim tiplere vermezdim. doğal yani. -
ders notu istemek gibi bir huyum yoktur ve bu tip öğrencilerle ciddi anlamda "sıfır sorun politikası" izlerim. sınavdan önce gider canım bana da anlatır mısın? hehe yaparım ohh. notla falan kim uğraşacak hem? -
benim pek bi rekabet hırsım olmadığı için önüme gelene veriyorum notları (yazımı zaten okuyamıyorlar eheh) ha kimse de notlarını vermek zorunda değil ama ne bileyim yakın bir arkadaşımdan da istesem vermese falan bi bozulurum herhalde -
öğrenci gibi öğrencidir. eşeğiniz mi var sizin. -
omnipaquenin iletisini okuyunca evet dedim paylaşmamak da hakkı gerçekten. ama hocanın fotokopiciye gönderdiği notu paylaşmamak nedir ya... ne kadar bencil ne kadar açgözlü hareketler bunlar.
vardı bizde böyleleri. kendi de not çıkarmayıp bizim özetlere yanaşırdı bir de. utanmaz... hatta kütüphaneye ders çalışmaya giderken kitapları çantasına gizleyip oda arkadaşına "bahçeliye gidiyorum biraz içip dağıtcam" diyeni de gördü bu gözler.
sonra bu tipler büyük adam oldu işte, kpssde 80-90 yapıp muşa tunceliye atandılar.... allah herkesin yolunu açık etsin ne diyeyim.^:haince gülesim de gelmiyor değil^