-
kendi dertlerimi anlatarak değil de başkasının dertlerini dinleyerek unutmayı daha çok seviyorum youser'lar. varsa canınızı sıkan bir durum, bir olay yollayın mesaj. belki bir çözümü vardır, en kötü içinizi dökmüş olursunuz benim de kafam meşgul olur. -
suyunu cikarmayacaksaniz güzin ablaniz geldi. derli toplu anlatirsaniz belki çözüm bile bulurum. -
kafa dağıtmak isteyen,, cidden yardıma ihtiyacı olan arkadaşları dinlemek isterim. maksat yardımcı olabilmek. -
beni arayın dostlarım. sizinle dertleşirim. daha doğrusu arzu ederseniz derdinizi anlatırsınız ama alay da ederim, kendi derdimi de anlatmam. hatta çoğunuza dert diye düşündüğüm bir şeyi anlatsam "o da dert mi lan" dersiniz sanırım. hızlıca cevap vermem, aklıma geleni yazarım, kırılacaksınız eğer, gerçekten umrumda değil. "intihar etmeyi düşündün mü hiç :s:s:s" diye gelmeyin, ben ittiririm sizi aşağı. sizi anlamamı beklemeyin, anlamam. çünkü meseleye sizin tarafınızdan bakamam. o yüzden "seni anlıyorum" diyemem. sizli, bizli kibar konuşmam. cümlelerim sık sık "amk" ile biter. küfrederim. arada içki içtiğim görülmüştür ama bu dert anlatmanıza ancak sarhoşsam engel olur. çok dini biri sayılmam, ateist olduğunuzu kendinize itiraf edemiyorsanız benle tartışarak tanrı'yı kanıtlamaya çalışmayın, saçma. sevgili, karı-koca, kadın-erkek ilişkilerinde tavsiyelerim "sana kız/oğlan mı yok beolmm" dan öteye gidebilir de gidemeyebilir de, risk budur. sizinle en çok uyuşacağımız konu para derdi olur. ama "o da dert mi lan".
ek olarak "ya böyle anti-dertleşecek insan tipiymiş gibi yapıpı karıyı kızı bu götürecek haa" diyen öküzler için, hayır gayet güzel bir nişanlılığım var. peki o halde "derdin ne senin aslanım" diyecek gibisiniz. işte onu diyorum, derdim yok diyemem ama rahatım yani, belki derdi olana bir yardımım dokunur, bu kadar. -
dünyada gençler arasındaki en büyük intihar sebepleri işsizlik ve hastalıkmış. geri kalan dert değil demiyorum tabii ama bunlara yakın buhranlar konusunda elimden geldiğince yardımcı olabilirim. -
çok asosyal ve kendi derdini anlatamayan biri olduğum için istediğiniz gibi kafamın içine edebilirsiniz. bekliyorum. -
sabun köpüğüne dönüşen buluşun arayışı. o bu değil de, dertleşme ayağına oturup dedikodu yapan bir milletiz ve dertleşme dediğimiz şey de derdin iki kere bize demli geldiği bir şey. yani derdinizi ses ettiğiniz zaman iki kere içiniz ezilir. dert ve sıkıntı paylaşınca azalmaz, aksine artıyor, ki muhatap derdimiz içinde bizim sorumsuzluk ve vurdum duymazlığımıza da değine bilme ihtimali taşır. paylaşınca azalan tek şey acı ve paylaşınca çoğalan tek şey ise mutluluktur. acı ile dert arasında büyükçe bir açı mesafesi vardır.
dertleşme ile sertleşme sorunu arasında ciddi bir ilişik vardır. dertleşme zihin ovması, sertleşme sorunu da bir ovma içerir. iki ovmanın da kişiye deva olduğu söylenemez.
hayalleşek insan arayın derim.
yorum az sendromu: prensip olarak ne derdimi ses ederim, ne de dert işitirim. ama bazen rol yapıyor ve işittiğim dertlerden bir şeyler devşiriyorum. ses etmek mi? dert sahibi olmanın rolü mü olur ya. ses etmem. -
varsa derdi olan dinlerim çok iyi bir dinleyici olduğum söylenir karşımdaki insana huzur veriyormuşum. -
iyi dinlerim. bu bende başkasının derdinin birikip kendi biriken dert tasamı daha da bekletip sıkıntıya sokuyor beni. sadece dinliyorum. herkes konusur anlatır rahatlar gider ben olduğum yerde kalırım. bir sen nasılsın cümlesi duymuş değilim. bu yüzden bu sebep beni dinlemede en iyi yapar. en büyük dert bende en büyük dinleyici de benim . hiç anlattığım olmadı. büyük dağın dumanıda büyük olur derler -
kendinden de sıkılan biri olarak sıkılmaktan vazgeçip başkalarını sıkmaya karar verdim. bu da mazoşistler ve kendini mazoşist hissedenler için burda dursun.