• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.75)
donnie darko - richard kelly
80'lerin sonunda geçen öyküde, donnie darko adında 16 yaşında bir genç, bazı gerçek olmayan görüntüler görmeye başlıyor. özellikle de tavşan kostümlü bir adam beliriyor sık sık. çevresiyle uyum sorunu yaşayan genç, ailesinin ve okulun kendisi için çizdiği yoldan ayrılıp, esrarengiz misafirinin izinden gidecektir...
80'lerin gençlik filmleri, bilim kurgu ve korku filmlerinin, tüyler ürpertici karışımı olarak tanımlanabilecek film, son dönemin en ilgi çekici bağımsız yapımlarından biri.
yönetmenin ilk filmi olan donnie darko, 2001 sundance film festivali'nde gösterildi. filmin son derece başarılı web sitesi ise en iyi web sitesi ödülü aldı.


  1. en sevdiklerimden, şarap gibi yıllandıkça daha da bir güzelleşiyor.
  2. zamanın çekilmiş filmleri arasında iz bırakanlardan biridir. filmin en güzel detaylarından birisi jack gyllenhaal'ın film boyunca inişli çıkışlı ruh hali, hali hazırda ki lineer olmayan zamana müthiş oturmuş. anladığım kadarıyla o zamandan sonra nerede sayko ve sosyopat rol varsa jack gyllenhaal her yönetmenin aklına gelmiştir ki örnekleri de çok; prisoners, zodiacvs.
    film'i sevenler ya da sevmeye devam etmek istemeyenler bundan sonrasını okumasın.

    !---- spoiler ----!

    film izlenildikten sonra zannedilen yanlışlardan bir tanesi, iki farklı zaman dilimine sahip olduğudur. aslında film'de üç parçalı bir zaman çizelgesi var; atlama'nın etkisi, günümüz, atlama'dan sonrası. atlamanın etkileri süreç baladığı andan itibaren aslında görüşler olarak donnie'nin etrafında zaten çift zamanlı bir evren yaratmakla başlıyor, film ilerledikçe bulanık olan görüşlerde netleşmeye donnie'nin iki farklı zamanda yer alan zihninin olayları kavrayamayıp kendini, çakıştığı diğer zihin'in düşünce yapısından kurtaramayıp onları benimsemesiyle kendini kaybetmeye başlıyor. bu sayede aslında zaman yapısı kolay algılanıyor. film'de aslında tüm sırrı, görüşleri ve düşünceleri ortadan kaldıracak olan the philiosphy of time travel kitabının kopyasına şuradan bakabilirsiniz ve uyarı; senaryo gözünüzde aşırı basitleşir.
    ( http://www.donniedarko.org.uk/philosphy-of-time-travel/ )
    !---- spoiler ----!
  3. asıl sorun şu ki bu senaryo bir lise öğrencisine ait. anlamamış olabilirsiniz, birçok açıklaması var filmin vaktim olduğunda ben de bir açıklama koyarım buraya. ucu açık filmlerden bir tanesi iç içe geçirilmiş noktalarla görebildiğinizden daha karmaşık. bir daha izleyin derim.
  4. her izleyişimde de farklı şeyler anladığım, müzikleri über şahane filmdir...
  5. benim görüşüme göre film pek güzel değil. imdb'de aldığı 8.1'i kesinlikle hak etmiyor.

    şimdi filmdeki küçük bir detayı buraya yazacağım. burası filmdeki olay örgüsünü etkilemediği için spoiler içerisine almadım.

    filmin ilk 10 dakikası içinde baba yataktan kalkıp televizyon karşısına geçtiğinde başkan adaylarının konuşmalarını dinliyor. konuşmayı aynen yazıyorum.

    dudakis denilen aday: ben, bir daha asla panamalı uyuşturucu satıcısı bir diktatörle işi olmayacak, contras'a uyuşturucu pazarlayıcıları arayıcılığıyla para aktarmayacak bir amerika'nın başkanı olmak istiyorum.

    diğer aday: panama dostumuzdur. oaraya gidip onlarla para aklama meselesini konuştum. bay norigea oradaydı , fakat başka hiçbir kanıt yoktu. eğer kanıt olsaydı emin olun onu suçlardık.

    benim bu diyaloğu duyunca hemen aklıma panama papers belgeleri geldi. para aklama filan diyor. 2001 yılında yapılan film 2016 yılında ortaya çıkan olaylara gönderme var. bunlar çok tuhaf olaylar. neyse asıl konuya geçelim.

    yazının bundan sonraki kısmını filmi izlemeyenler okumasın.

    !---- spoiler ----!

    anlaşılması zor bir film. zira bana göre 2 farklı konuyu izlemiş. filmi detayların içerisinde adeta boğmuş. şimdi anlatıyorum.

    filmdeki asıl konu "insan" olmak. donnie denen çocuk kendi iç güdüleriyle toplumun ona koyduğu kurallar arasında sıkışmış ve bir çözüm yolu arıyor. bunu nereden anlıyoruz? filmin başında insanların içinden çıkan şeffaf şeylere ruh ya da iç güdü diyebiliriz. kendisini tavşana yaklaştıran ilk şey o. tavşan ise başlı başına iç güdüleri temsil ediyor.

    insanın 2 temel duygusu vardır; cinsellik ve saldırganlık. bilinçaltında bunlar yatar. fakat toplum bu duyguların tatmin olmasını engeller. insanı sınırlayan kurallar koyar. donnie de bunun farkında ama bu hislerine engel olamıyor.

    donny diğer insanlardan biraz farklı. sanrılar görüyor ve uyurgezer. yani bilinçsizce yaptığı hareketler de çok fazla. bilinçaltının kontrolü altında diyebiliriz. zaten asıl sorunda buradan çıkıyor. hipnozun etkisi altındayken tavşana daha da yaklaşması ve korktuğunu söylemesi bu yüzden. kendisini ona kaptırmaktan ve toplumdan dışlanmaktan korkuyor.

    filmin zirveye çıktığı sahne herkesin bildiği gibi sinema sahnesidir. "sen neden o aptal insan kostümünü giyiyorsun?" herkes bu repliği hatırlamıştır. tavşan burada asıl insan olmanın topluma ayak uydurmak değil iç güdülerini takip etmek olduğunu söylüyor. babasının ve dedesinin de isimlerinin aynı olduğunu söylüyor. yani "ben hep insanın içindeydim ve hiç değişmedim" mesajı veriyor.

    toplumun gençlere kuralları öğretme aracı olarak okulları kullanması da eleştiriliyor. öğretmenin tahtaya çizdiği "korku mu sevgi mi" adlı çizelgeyi hatırlayacaksınız. donnie gerçek duyguların bunlar olmadığını ve bu kadar basite indirgenemeyeceğini söylüyor. bu yüzdendir ki şiddet eğilimi okula yöneltmiş vaziyette. ilk önce su borularını patlatıyor sonra da ateşe veriyor. bunu tavşanın isteğiyle yapıyor. yani iç güdülerinin. burada toplumun dayattığı insana karşıdır yani insan kostümüne. baltayı maskotun kafasına saplaması bana biraz hz. ibrahim'i hatırlattı ama neyse.

    cinsellik konusuna örnek ise psikoloğun karşısında hipnotize olmuşken sürekli mastürbasyonu düşündüğünü söylemesi verilebilir. ayrıca sevgiliyle yaşanılan öpüşme olayı da buna örnektir. donnie öpüşmeye hazır olduğunu söylüyor fakat sevgilisi zaman istediğini belirtiyor. işte bastırılmış bir his daha.

    filmin içinde buna benzer pek çok detay yakalanabilir. mesela çocuk pornosu olayı. bir de "mahzen kapısı" olayı var. işte olayların çözüm kısmı. donnie oraya giriyor. duygularının mahzenine. oradan çıktığında önce sevgilisi ölüyor sonra da cinayet işliyor. ölen kişi ise bizim meşhur tavşan. burada da iç güdülerini öldürdüğünü ve artık insan olmadığını söyleyebiliriz. zira sonraki sahnede donnie'nin uçak motorunun altında ezildiğini görebilirsiniz. aslında donnie'yi öldüren şey iç güdülerinin ölmesi. artık yürüyen bir çöpe dönüşmüş ve nefes almasının bir anlamı kalmamış. bu yüzdendir ki olay günü ölüyor. hatırlayacaksınız ki onu ilk kazadan tavşanın kurtardığını söylüyordu. tavşan yoksa yaşamak da yok.

    filmdeki ikinci konu zaman yolculuğudur. kafa karıştıran kısım da burası. herkes de ana konunun bu olduğu görüşünde. filmdeki tek zaman yolculuğu yapan şey uçak motorudur. annesinin kardeşini dansa götürmesinin ardından geri dönüş yolunda yaptıkları uçak arızasını hatırlayın. oradaki arıza motorun kopması. o motor da 1 ay önceye gidiyor ve donnie'yi öldürüyor. alternatif geçmiş. aslında burada biraz da mr.nobody havası var. donnie ölse mi iyiydi yoksa ölmese mi? bu tabi tartışılır.

    ben bunlara subjektif bir değerlendirmeyle ulaştım. herkes filmden farklı bir şey anlar. ben bunları anladım. sanırım senaryoyu da bir lise öğrencisi yazmış. o yüzden fazla abartmamak lazım. sonra ömer çelakıl olursunuz. dikkatli olun.
    !---- spoiler ----!
  6. anlamayanlar bok atmasın çok güzel film hatta zamanına göre muhteşem bir film.

    spoiler !!!

    gerçek kardeşlerin kardeşi oynaması, donnienin okuldaki davranışları, değişken ruh hali, drew bareymoreun öğretmenliği, frankle konuşmalar çok güzeldi. beyin yakan kısım zamanda yolculuk olayıydı onu da zaten film boyunca kitaptan parçalarla anlattılar. anlamayanlar kitabın açıklaması için kurulan siteden aydınlanabilir.

    bence donnienin ölmesine gerek yoktu, yine bir sebeple uyanıp odadan çıkıp başka şeyler yaşayabilirdi. çünkü zaten güçlerini kullanarak uçak motorunu evine yönlendirmişti. ama filmde ana evrende bunların hiçbiri olmayacak kastıyla dramatik bir son yaratmaya çalışmışlar.neyse sonuç 8.0/10
  7. film muzikleri o kadar guzeldir ki kimilerine gore filmin uzerine cikmistir ama bana gore fimde konu itibari ile doneminin ustunde. firsat buldukca izlerim filmi hatta devam niteligi tasiyan les 2. filme de sans vermisligim var. (bkz: s. darko - chris fisher) ama siz vermeyin.
  8. bu film için imdb ye üye olup 1 verdim, burada da 1 verdim... linç etmeyin lütfen, anlamadığım gibi anlayana rastlamadım. tabi bu benim eksikliğim de olabilir, yardımsever yazarların aydınlatmalarına açığım...
    pirus
  9. güzel yorumlarına kanıp izlemiştim. belki de beklentimi fazla yükselttiğim için beni tatmin etmedi ama yine overrated olduğunu düşündüğüm filmlerden.
  10. 1 ay önce arkadaşımın önerisi üzerine izledigim film. ince noktaları yakaladıgında bayagı saglam yakalayadıgında ise gereksiz bulunan film.