1. benim için kesinlikle sestir bu. ister aileden biri olsun ister bir canlı olsun. yeter ki yalnızlığın sessizliği olmasın.
  2. yataktan ötesi değil. yatacak yer varsa orası evdir.
  3. vanilya aromalı mum, fransız balkon ve ikeadan alınmış bir adet sallanan sandalye.
    romantik bir insan olduğumdan değil de hacı, inanılmaz dinlendiriyor insanı.
  4. şu sıralar badana ve tamirattan almış başını giden eve bakıyorum ve diyorum ki "halı".
    yeminle yurt hayatına geri döndüm halılar gidince. ev değil yurt sanki.
  5. akşam yemeğinde ailecek birlikte olmaktır. gerginlik olmadan eğlenerek gülerek kimsenin kimseyi incitmeden yediği bir akşam yemeğidir.
    bazen;
    birlikte plan yapmaktır. bazen birlikte plansız bir tatile çıkmaktır. yorgun argın eve dönüp evi iliklerine kadar özleyebilmektir.
    ve herşeyden önce aynı çatı altın'da yaşamanın evi ev yapamayacağını bilerek aynı odada mesafeler koymadan gönül birliği ile yaşamaktır.
  6. içinde ses olmasıdır, kendinden başkasına ait tanıdık bir ses evde olmak demektir.
  7. evi ev yapan, tuğladır efenim ne bileyim taştır, çimentodur. ha, kastınız evi yuva yapmaksa onu da atalarımız tespit etmişler sağolsunlar.

    yuvayı dişi kuş yapar
  8. anahtarı çevirirken kapının ardından gelen kedi miyavlamasıdır. acıkmış kedilerin bacaklara sürtünmesidir. kedidir.
    doris
  9. anne
  10. hali , balkon , kaynayan caydanlik , annenin el isi oyalari , babanin mizirdamalari ve sofra bezi