1. geçen hafta okula giderken üst üste iki kez,biri 10 diğeri 5 yaşlarından iki erkek kardeş gördüm.abisi sürekli kardeşinin ya atkısını düzeltiyor ya montunun önünü ilikliyor.
    düşünüyorum da koca hafta zorlamaca olmadan gülümsediğim iki an sadece onları gördüğüm anlardı.
  2. dün öylesine hanım çocuk farklılık olsun deyu gaziantep'e gittik gezmeye. bakırcılar çarşısının az ilerisindeki otoparkın önünden geçerken, otoparkta çalışan vatandaş ile araba park etmek için gelen rastgele bir müşteri ile aralarında vuku bulan komik diyalog baya baya neşelendirdi bünyemi;

    -müsait yer yok galiba??
    +o hooo youv sen nerde galdın? boşbogan geldiii, cımhırboşganı geldiii, oboma geldiii.. sağat gaç olmiş sen yeni geliysen!!! de haydi gir cehennem ol!!

    neyse aldı bizi bir gülme.. adam aynı cool tavırla bize döndü ve elimizdeki bebek arabasını göstererek;

    +vallahi o arabaya yerim kalmamiş..
    -canın sağ olsun :) başka yere koyarız.. çekmezler değil mi?
    +hahahaha içinde bebe varken çekmiyler dörlüyü yakhmayı unutma..
  3. akşam üzeri caddede yürürken kulağımda müzik bir taraftan kendi kendime mırıldanıyorum bir taraftan da o gün sırt çantası takmışım onun mutluluğu var üstümde.
    (bkz: küçük şeylerden mutlu olmak) kahrolsun bağzı kadın çantaları.

    neyse efendim ben etrafa aval aval bakarken fark ettim ki yol boyunca önümde bir aile var yürüyen ama o ana kadar hiç fark etmemişim. anne ve baba ortada iki küçük kızları da yanlarda birisi annesine birisi babasına sıkı sıkı sarılmış yürüyorlar ailecek.
    kaldırım da ancak onlar kadar başka birisinin geçmesi ne mümkün. önce bi kız geldi arkalarına geçebilir miyim gibilerinden bi şeyler mırıldandı. yine çözülmediler hafiften yana kayıp yol verdiler. hani bi başka türlü olsa içimden kızıcam ama yok. çıkardım kulaklığı gülüşmelerini atışmalarını falan dinliyorum.
    tam yanlarından geçerken kadınla göz göze geldik "çok tatlı görünüyorsunuz" deyiverdim. der demez bütün ailenin gözleri parladı birbirlerine bakıp gülümsediler teşekkür ettiler. uzaklaşırken hala gülme sesleri geliyordu. beraber çok mutlu yaşayın siz.
  4. üniversite yılları abimin yanında sigortacılık öğreniyorum müşteri yokken de kitap okuyorum. bir akşam kitabımı aldım ofisi kapattım eve dönmek için otobüse bindim. duraktan kalktıktan kısa bir süre sonra yanımda oturan adam bana okuduğum kitabı sordu. açlık oyunları serisinin ikinci kitabıydı. ben anlatmaya başladım sonra yanımızda ayakta duran bir arkadaş daha katıldı sohbete sonra arka koltuktan biri derken neredeyse otobüsün yarısı kitap konuşmaya başladık. o kadar keyifliydi ki ineceğim durağı unutup 3-4 durak sonra inip eve kadar geri yürümüştüm.
  5. bugün aceleyle işe gelmeye çalışırken, varış noktamın iki sokak gerisinde, karşıdan karşıya geçen bir kaplumbağa gördüm. durup biraz izledim, "en az 5 dksı daha var varmasına :)" deyip, pişman olmadığım bir şerit ihlali yapıp geçtim yanından.
  6. geçen gün arkadaş evde otururken mahalleden bir çocuğun ağlama sesini duymuş. arkadaş da kıyamaz çocuklara, hemen evden çıkıp çocuğun yanına gitmiş. meğerse suluğunu kaybettiği için annesi eve almıyormuş. aramışlar bakmışlar her yere ama bulamamışlar. en son bizim arkadaş annesiyle konuşmuş, barışmışlar.

    yolda yürürken anlattı bunu. durdum bi sarıldım, dedim sen ne güzel adamsın. utandı hemen :)
  7. sabah metro'ya bindim, sabah dediğime bakmayın hava zifiri karanlık, gözümden uyku akıyor. telefonu aldım elime önce leonard cohen açtım peşine de deby okumaya başladım. deby'de karşıma cohen çıktı. uykum açıldı, hafif bir tebessümle güne başladık, nasıl başlarsa öyle gidermiş derler. bekleyip görücez.
  8. en yakın arkadaşımın bebeği oldu bugün. son 10 gündür doğdu doğacak aklım sürekli ondaydı. 18 yaşımızdan beri en yakın arkadaşıyız birbirimizin. kardeşim gibidir benim için.

    bugün bir bebeği oldu. bana doğunca direk foto yolla demiştim. sabahtan beri hastanedelerdi. az önce foto geldi :)) aynı annesi yaa... kaşı burnu gözü yanağı annesi aynı :)) bi lokmacık bişi

    allahım bütün bebekleri korusun, şansları bahtları güzel olsun, dünyanın kötülükleri onlara bulaşmasın, onların dünyası mutlu olsun yaa...

    ay durup durup bebişin fotosuna bakıyorum çok tatlı yaaa çok tatlı :)) ay hem tatlı hem bakıyorum gözlerim doluyor sevinçten
  9. aklında binlerce soru, hepsinin cevabını arayan kuzenimin şahsıma yönelttiği sorudur benim için.

    - kuz abi, sen erkeksen saçın neden benimkilerden daha uzun; gençsen neden sakalların çıkmış hiç anlamıyorum.
    kuz
  10. son 2 haftadır bir kızı rüyamda görüyordum. hiç tanımadığım biri ama sürekli rüyalarımı süslüyor. hani böyle sıcaktan iyice bunalmışken aniden serin bir rüzgar eser ya öyle bir şeydi onlu rüyalar. ben o kızla cumartesi günü tanıştım. ben artık mucizelere inanıyorum.