• izledim
    • izliyorum
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.94)
house of cards
bbc'nin aynı adlı mini dizisinden uyarlanacak olan dizinin arkasında hayli sağlam isimler var. kevin spacey ve david fincher'ın yapımcıları olduğu dizinin bbc versiyonu da michael dobbs'un kitabından uyarlanmış.
house of cards, başkanlığa oynayan hırslı bir politikacı olan francis underwood adında bir adamın, inişli-çıkışlı politika hayatını odağına alacak.


  1. kevin spaceyin, francis underwood karakterine cuk oturduğu dizi. son yıllarda çöplüğe dönen piyasaya sanırım az da olsa kalite kazandırmıştır... y
  2. İtalya'da siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler yüksek lisansı yapan bir arkadaşın şiddetli tavsiyeleri üzerine yeni izlemeye başladığım dizi.

    Siyasetten hazzetmeyen biri olarak ne kadar takip ederim bilmiyorum ama hoşuma giden cümleleri, ilgimi çeken gereksiz detayları bu girinin içinde biriktirmeye karar verdim.

    !---- spoiler ----!

    1.1

    -sana o pozisyon için söz verdiğimizi biliyorum, ama şartlar değişti frank.

    +verilen sözün özelliği değişen şartlardan muaf olmasıdır linda.

    1.2

    Kürek antrenmanı yapmak için tasarlanmış spor aleti dikkatimi çekti. Kulaklıklarla da çalışırken çıkan suyun sesi dinleniyor sanırım. Muazzam. Araştırırım ben bunu.

    Araştırdım ve buldum: WaterRower Classic Rower Machine Amazon'da 1560 dolar + kargo ücreti şeklinde bir fiyat verilmiş.

    !---- spoiler ----!
  3. kevin spacey'in oyunculuk dersi verdiği pragmatizm ve ego üzerine kurulmuş 1. ve 2. sezonu göz dolduran netflix yapımı televizyon dizisi. 3. sezonla düşüşe başlamıştı ancak 4. sezonla ufak ufak toparlıyor gibi bakalım.

    !---- spoiler ----!

    frank'in kameraya bakarak olaylar üzerine yorum yaptığı, "içindeki şeytanı dışarı çıkardığı" sahneleri özledik. kendine gel netflix! big data falan diye konuşmayı biliyorsun milli iradeye saygı duy!

    7. bölümden gelen edit: netflix milli iradeye saygı duydu; bahsettiğim sahneler geri döndü. istikrar için netflix!
    !---- spoiler ----!
  4. !---- spoiler ----!

    Bol miktarda Shakespeare göndermesi içeren efsanevi Netflix yapımı. Bunlardan en dikkat çekicisi Frank'in ekrana, yani bizlere, dönerek yaptığı konuşmalar (tıpkı Othello'da Iago'nun yaptığı gibi)...Ağır politik konularda kaybolan izleyici için birer can simidi hüviyeti taşıyan bu özel anlar, bizleri aydınlatmanın ötesinde, her birimizi Frank'in sırdaşı ve suç ortağına dönüştürüyor. Yenilen, aşağılanan tarafta olmak istemeyen seyirci, Frank'in tüm günahlarına kucak açıyor.

    House of Cards'daki diğer Shakespeare göndermeleri...

    !---- spoiler ----!
  5. ---- spoiler ----

    4.sezon finalinin son sahnesi hatta son repliği bugün dünya üzerinde egemen olan devlet yönetimlerinin özeti niteliğindedir
    "we don't submit to terror, we make the terror"

    üstelik terör korkusu üzerinden kendi meşruiyetini yaratma çabası en çokta orta ve üst sınıflar üzerinde etkili oluyor.çünkü terör aracılığıyla bu sınıflara "kendinizi asla toplumdan izole edemezsiniz,toplumun diğer kesimleriyle ortak bir kaderin (yapay bir kaderden bahsediyorum) aktörlerisiniz" mesajı veriiliyor. alt sınıf içinse "ekonominin terörize edilmesi", "hayali düşman algısı" gibi formüller %100 başarı üretiyor. (bkz: paralel yapı)

    yerel örnekler üzerinden gitmek gerekirse, 2015 yılı içinde 2 ay arayla toplumun hdp algısı da yukarıdaki formüllerin meyvelerindendir.
    "frank underwood'u başkan yaptırmayacağız!!"
  6. !---- spoiler ----!
    house of cards, aslında michael dobbs isimli şahsın, ki kendisi 90'ların başında ingiliz muhafazakar partisinin üst düzey yöneticilerinden birisidir. (bkz: chief of staff) (bkz: deputy chairman)

    1989 yılında ise house of cards'ı yayımlamış ve yazarlık kariyerine başlamıştır. kitabın ingiltere'de çılgın satış rakamlarına ulaşması bbc'nin dikkatinden kaçmamış ve kitap hemen televizyona uyarlanmıştır. 1990 yılında bbc'de arz-ı endam eden dizinin başrolünde ian richardson francis urquhart isimli politik hırsları sınır tanımayan, istediğine ulaşmak için etrafındaki insanların ve politik rakiplerinin zaaflarını sonuna kadar kullanan, muhafazakar partinin chief whip'i olan ve en sonunda birleşik krallığın başbakanı olmayı başaran manipülatif karakterimize can vermektedir. bbc'nin yayınladığı bu dizi ve francis urquhart karakteri, bir nevi margaret thatcher eleştirisi gibidir. 1990'ın kasım-aralık aylarında yayınlanıp büyük başarı sağladıktan sonra, devam ilerleyen yıllarda to play the king ve the final cut isimli seriler ile gelmiştir. (belirteyim kitabın sonu ile bu serilerin sonu farklıdır)

    ardından netflix tarafından dizi amerika'ya uyarlanmış ve şubat 2013'de 13 bölüm olarak yayına girmiştir. bu seride ise başrolümüzün ismi francis joseph "frank" underwood olmuş ve yine politik hırslarına kapılmış bu çılgın karakteri bir başka usta oyuncu kevin spacey canlandırmıştır. amerikan versiyonunda da başrolümüz muhafazakar partinin majority whip'i olarak sahne almaktadır. (abd ile ingilterenin siyasal sistemleri benzerlik gösterdiğinden chief whip ile majority whip aynı kapıya çıkar) frank underwood'un amacı da abd başkanı olmaktır. aslında ilk sezonda amacı dışişleri bakanı olmaksa da, olamayınca hırs yapmış, kıymetli eşi ile plan yaparak ortalığı dağıtmaya karar vermişlerdir. 2. sezonun sonunda da amaçlarına ulaşmışlar ve oval ofis'e yerleşmişlerdir. kitabın amerikan versiyonu da -kevin spacey'nin ayarsız oyunculuğu ile birleşince- dünya çapında sükse yapmış ve 3. sezona da devam edilmesi kararı alınmıştır netflix tarafından. 2015'in şubat ayında izleyici ile buluşmuştur.
    !---- spoiler ----!

    kapalı kapılar arkasında dönen oyunları gayet güzel anlatan bir dizi olmakla beraber, insanı siyaset konusunda da derin düşüncelere sevk etmektedir.
  7. sadece kevin spacey için izlemeye başladığım ama favorim haline dönüşen netflix dizisi. senaryo ve oyunculuklar çok iyi zaten kevin spacey'den bahsetmeye gerek bile yok ve robin wright ile iyi bir ikili oldular. sanırım claire underwood rolünü robin wright kadar güzel oynayabilecek birisi yoktur.

    !---- spoiler ----!

    3. sezon hakkında biraz yorum yapmak gerek. bu sezonu bir geçiş dönemi olarak görmek gerektiğini düşünüyorum. claire ve frank'in arasının açılacağı sezon başından beri belli gibiydi mesela bu sezon neredeyse hiç birlikte sigara içemediler.
    bu sezon frank'in hareket alanı epey daraldı bunun iki nedeni var.
    1. artık başkan olması
    2. douglas stamper'ın sezon başından beri frank'in yanında olmaması.
    ikinci neden daha önemli gibi geliyor bana frank ne kadar başkan olsa da yanında doug olsaydı çok daha rahat olurdu.
    gelecek sezon claire'in frank'i terk etmesinin etkilerini göreceğiz ama bu ikili bir şekilde tekrar bir araya gelecektir.

    unutmadan viktor petrov karakterinin putin'i bu kadar iyi yansıtabileceğini düşünmüyordum çok yanılmışım.

    !---- spoiler ----!
  8. ülkemizde çekilmiş olsaydı, netflix'e kayyum atanmasına neden olacak olan dizidir.
  9. Netflix'in, Big Data Analytics adı verilen yöntemle kullanıcı tercihlerini inceleyerek, bünyesine kattığı dizi. Netflix, House of Cards'ın Amerika'daki yayın haklarının peşine düştüğünde, veri analizleri ışığında şu bilgilere sahipti:
    1-Pek çok kullanıcı (bkz: David Fincher) 'ın yönettiği (bkz: The Social Network) 'u izlemişti,
    2-House of Cards'ın İngiliz versiyonu kullanıcılar tarafından beğenilmişti,
    3-House of Cards'ın İngiliz versiyonunu beğenen kullanıcılar, (bkz: Kevin Spacey) 'in oynadığı ve David Fincher tarafından yönetilen filmleri de beğenmişlerdi.
  10. miner