1. arada yapıyorum ve fena olmuyordu ta ki cevap verdiğimi fark edene kadar. üstüne bir de küfür ettim tabi. küstü sanırım konuşmuyor kaç gündür. (*:swh)
  2. valla kendiyle konuşmayan insan var mı lan ? hakkaten varsa bilmiyorum ben.
  3. stres atmak için iyi bir yoldur. bir yerde konuşma yapılacaksa da yapılır. birine evlenme teklif edeceksen de yaparsın. yani kendi kendine konuşan herkes hasta değildir. bu önyargıdan kurtulun.

    eğer çocuklar kendi kendine konuşuyorsa, yine normaldir ve tavırları şekillenir.

    insanlar genelde bir şey ararken kendi kendilerine konuşur.

    yaptığım araştırmalara göre psikoz hastaları kendilerine yeni bir dünya kurar ve kendi dünyalarında konuşurlar. hastalar sosyallik aramaktadır. yer ve zaman önemli değildir. her an kendi kendilerine konuşabilirler.

    bu durum bir hastalıksa kişilerin kendi kendine konuştuklarını kabul etmeleri gerekmektedir. tedavisi psikodramadır. tedavi sırasında kişi bir sandalyeye oturtulmakta ve karşısına boş bir sandalye konmaktadır. boş sandalyede annesinin olduğu varsayılarak, onunla karşılıklı konuşması istenmektedir. kişi konuştuktan sonra annesinin yerine geçerek, onun gibi cevap vermeye başlamaktadır. bu yapılan kişilerin sosyal ihtiyaçlarını gidermelerine yardımcı olmaktadır.

    aynı zamanda bunu yapmak yalnızlığı hafifletir ve kişinin sağlıklı bir aklı olduğunu gösterir. yazımda bir çelişki yok merak etmeyin. hastalığı olan kişiler kendilerinin konuştuklarının farkında değillerdir. farkında olan kişilerde herhangi bir belirti gözlemlenmez. tamamen normaldir ve insan ara sıra konuşmak isteyebilir. genellikle hasta olmayan kişiler hiperaktif kişilikli insanlardır.

    çok yalnızken ve etraf sessizken aklınıza bir sürü istenmeyen şeyler gelir. televizyonu açarsanız bu düşüncelerden arınırsınız. komik şeyler izleyerek beyninizi biraz gevşetin. kötü düşüncelerden uzak durun.

    ayrıca telefon, müzik vb. şeylerde size yardımcı olabilir.

    kalabalık bir meydandayken kendinizi güvende hissedersiniz. çünkü etrafta insanların enerjisi vardır. ve bu size güven verir. tabii kendinize çok güvenmeyin.

    önemli kararlar verirken dıştan konuşmak her zaman daha doğru kararlar vermenizi sağlayabilir.

    araştırmalar, kendi kendine konuşmanın beyni düzenleyici ve özellikle hatırlanması gereken şeyleri daha kolay hafızada tutmayı sağlayıcı bir etkisi olduğunu gösteriyor.

    yani, endişe etmeyin. rahatça konuşun!
  4. delilikle uzaktan yakından alakası olmayan durumdur. ya da yapıyorum diye bana öyle geliyor.
    kuz
  5. self-analizin olmazsa olmazıdır
  6. çok yaptigim bir eylem.
    küçükken hem kendimle konuşur hem de hayali diyaloglar yaratirdim kafamda. kendimi baya kaptirirdim. sonraları bende bi gariplik mi var diye endişelenmeye basladim.
    bi kaç sene önce yakin bir arkadasim kivrim kivrim kivranarak, çok büyük bir gizlilik içinde, "galiba psikolojik sorunlarim var" temali uzun bir aciklamadan sonra kendisiyle konuştuğunu itiraf etmişti.
    "amaaaan ben hep konusurum , kendinle konustugunun farkindaysan sorun yok" diyerek hem kendimi ( hufff tek ben değilmişim..) , hem onu rahatlattigimdan beri uzun uzun konuşuyoruz me&myself and i.
    bence beynin olayları sisteme oturtma ve çözme yontemidir. kafadaki daginik düşünceleri dilin matematiksel kodlamasina getirerek mantıksal cikarima olanak sağlar
  7. bu durum genellikle gün içerisinde yaşanan bir tartışmadan sonra, ayna karşısında ve sanki rakibini tokat manyağı yapıyor gibi tezahür eder.
  8. genelde iç sesin yaptığı monologlardır. yalnız insanlarda dış ses olarak da tezahür eder.
  9. bu süreci ingilizceye çevirerek 1 yılda çok güzel ingilizce pratiği yapmışlığım
  10. bu eylemi sıkça yapanlar dahi olarak anılıyormuş, ben o vakit einstein mı oluyorum diyerek sıkça yaptığımı vurguladığım eylemdir...