1. başarılarını sıralayacak olsak ''24'' saat yetmez.
  2. tüm zamanlar en çok sayı atanlar listesinde ki basamak basamak yükselişini 2008'den beri bazen haftada 10 kere kontrol edip takip eden ve kareem abdul-jabbar, magic johnson, a.c. green, byron scott ve james worthy'i bile izlemiş bir lakers'lı olarak soruyorum.

    2 forma birden fazla olmadı mı?
  3. sabah karganın bokunu yemediği saatte biraz abartıyorum neredeyse babam yaşında çoluk çocuk sahibi bir abim aradı. ben uyanalı yarım saati geçmişti.

    ''ben shaqçiydim. neden ağlıyorum ben extracts?'' dedi.

    ''bilmiyorum abi. kalkalı yarım saati geçti. neredeyse uyandığımdan beri ben de ağlıyorum.'' dedim.

    neden çok üzüldüğümüzü anlamayanlar, abarttığımızı, kitleye oynadığımızı söyleyenler oluyor. evet ben de aynısını düşünüyorum. içimizde ihmal edilemeyecek kadar önemli bir kısmımız kitleye oynuyor. her ölen kişinin ardından ya da popüler olan gündeme bir ucundan yapışmaları huyları kobe bryant'ın vefatı konusunda da aynen devam ediyor.

    her neyse, üzülüyoruz çünkü hem bizim için hem de genel olarak değerli, özel ve eşsiz anlamında farklıydı the black mamba.

    ''if you don't believe in yourself, no one will do it for you.''

    “great things come from hard work and perseverance. no excuses”

    the black mamba

    haberi aldıktan sonra bu başlığa defalarca geldim gittim...yazamadım.

    mamba out

    neredeyse her gün “nba all time stats-points/scoring” e baktım yıllarca. acaba ” önümüzdeki maç kaç atar, yarı sezonu, sezonu kaç sayıyla bitirir? kaç sezon oynar, o sezon ortalamaları kaç sayı olur, toplamda kaç sayı daha atar ve genel toplamı kaç olur? bıraktığında kaçıncı olur? ” diye düşündüm, hayaller kurdum.

    asla çalışmaktan vazgeçmeyen, asla pes etmeyen bir oyuncu, bir karakterdi.

    rip mamba

    ekleme: anlamayanlardan mesaj atanlar oluyor. toptan cevap vereyim.

    ''kendinize inanmaktan ve çok çalışmaktan, direnmekten(acılar) asla vazgeçmeyin. başarmanın tek yolu.'' bu demiş.

    bunu söyleyen 17'sinde draft edilmiş, ebeveynleri de pro basketbolcu genetik üstünlüğü olan saf doğal yetenekli bir süper atlet.

    the black mamba her allah'ın günü 15 saat hatta zaman zaman naçizane bence yanlış olarak 3-4 saat uyuyup 20 saat kaytarmadan hayatının anıymış gibi çalışıyordu.

    kobe bunu 10 milyon dolar daha kazanayım diye yapmıyordu. hırslı, rekabetçi hatta korkunç rekabetçi bir insandı.

    banka hesabında yüzlerce milyon dolar vardı ama çalışma temposunu gittikçe arttırıyordu. takım arkadaşları bütün nba oyuncularının başta sosyal ve gece hayatı, lakers oyuncularının şehirde ki popülariteleri nedenleriyle gelmek için can attığı los angeles'ın nimetlerinin peşinde koşarken o tüm kariyerini geçirdiği los angeles'da gttikçe artan bir tempoda çalışmaya devam ediyordu.

    eşyanın tabiatı, hayatın doğal akışı gereği yani doğal olarak, elbette bazılarımızın ona antipati duymasına neden olacak kadar egoluydu, büyük hatta devasa bir egosu vardı. ona yakın yeteneklerde ki ve tıpkı onun gibi çok çalışarak onunla kıyaslandığı seviyeye gelen tüm rakiplerinin olduğu gibi.

    nba'de olduğu uzun dönem boyunca diğer isim değişse de hep ''en iyi hangisi?'' sorusunun bir seçeneği o oldu.

    farkını anlamışsınızdır sanırım ya da umarım.