1. insani bir duygudur.
  2. doğuştan gelmeyip sonradan öğrenildiği halde üstesinden gelinmesi güç bir duygudur.

    bebekler rahatlıkla hayvanları kuyruklarından yakalayabilir, sobaya dokunabilir ya da suya bırakıldığında yüzebilir. ancak 3-4 yaşına gelindiğinde tüm bunları korkutma unsuru olarak kullanabilirsiniz. zira en kolay öğrenilen duygudur.

    bu yönüyle iktidarların en çok kullandığı yöntemdir. en bilinen ve primitif hali havuç-sopa ikilemidir.

    örneğin günümüz iktidarı muhafazakar seçmen için "laiklik gelsin de yine ezanlar mı susturulsun?" sopasını ve "ayasofya'yı camiyeye çevireceğim" havucunu kullanır. yine aynı iktidarın ekonomi sopasi "imf' ye borcumuz mu olsun, düyun-u umumiye mi kurulsun" iken havucu "2023'te en iyi on ekonomiden biri olacağız" söylemidir.
    kalba
  3. kanımca evrimsel serüvenimizin biz insanlara en büyük kıyağı "korku" hissi olmuştur. objektif olarak pek de avantajlı sayılmayacak, hatta iki ayağı üzerinde doğrularak bir anlamda kendi sonunu hazırlayan, bedenlerimizle "korkmaksızın" hayatta kalabilmemiz pek mümkün olmayacaktı.

    vahşi ve güçlü canlılardan korktuğumuz için saklanmak zorundaydık. ardından saklandığımız deliklerimizde dayanışmaya ve iletişime mecbur kaldık ve dolayısıyla beyinlerimizi iyice geliştirdik (tamam beyin konusunda vücutlarımızın hayli avantaj sağladığı doğrudur ama iletişimin de hakkını vermek lazım). takip eden süreçte ilk toplumsallaşma hamlelerimizi yaptık, gelişkin beynimizle daha fazla korktuk ve düşmanlarımıza karşı kesici-delici aletleri icat ettik. öyle ki ateşi dahi nasıl yakabileceğimizi öğrendik. bugün geldiğimiz noktada tüm medeniyetimiz bir korkunun eseridir. hala korkuyoruz ve kendimize güvenlikli kentler, binalar, yollar, arabalar ve kanunlar yapıyoruz. ne kadar korkarsak, o kadar sözüm ona ilerliyoruz. en güçlü medeniyeti inşa eden kavim, en korkak olandır.