1. "kadınlar insandır. biz insanoğlu."

    neşet ertaş
  2. bir röportajında denk gelmiştim:
    “ilk ne zaman aşık oldun?” diye soruldu neşet ertaş’a.
    ''13 yaşımda. yozgattaydık, mahallenin kızıydı. ona bir türkü havalandırdıydım” dedi.
    kızın adını söyledi. sonra da pişman oldu:
    “[il] yazman gurban oluyum, sevda sırrınan olur [/il].” dedi.

    işte bu derece hassas yürekli bir adamdı. şimdilerde bazı kendini bilmezler onun için:''neşet ertaş tam olarak halk ozanı kelimesi ile örtüşmüyor.'' deme cesaretinde bulunuyor ama kulak asmamak gerek bu toprakların belkide en halkçı sanatçısıdır. yaşar kemal boş yere bozkırın tezenesi dememiş.
  3. "nerede bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur. çünkü kötü insanların türküleri yoktur." diyen, bazı hadsizlerce ozan olmadığı iddia edilse de bizim kimin ne olduğunu bildiğimizliğimizle^:evet, bildiğimizlik^ saz çalan güzel ellerinden öpüp alnımıza götürdüğümüzdür neşet ertaş.
  4. ''ben öldüğüm zaman, yoruldu desinler..''
    o yoruldu ama ruhumuza işleyen eserleri hiç yorulmayacak.
    bu topraklarda yetişen en yüce değerlerden biri.
  5. yaşar kemal'e göre bozkırın tezenesi, halk ozanı.
    bozkırın tezenesi; yugoslavya’da geçirdiği kaza sonucu 3 ay hapis kalan neşat baba yaban ellerde kimsesiz ne arayan ne sorun varken bir gün hapishaneye bir paket gelir., bir yaşar kemal kitabı, ve şöyle yazar üzerindeki notta; “ bozkır’ın tezenesi’ne” ( kitap emin olmamakla birlikte ince memed olabilir )
    o zamandan bu zamana öyle anılır neşet ertaş yani bozkırın tezenesi.

    tezene köken olarak farsçadan dilimize geçmiştir. saz çalarken tellere vurulan plastik mızrabın diğer adıdır. yöreden yöreye ve çalan kişiden kişiye değişiklik gösteren saz çalma sitilinede bu isim verilmektedir.

    neşet ertaş sevmeyen nesle aşina değiliz

    “devlet sanatçılığı bana teklif edildi. ben, ‘hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor.’ diyerek teklifi kabul etmedim. ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu.
    diyecek kadar halkın içinden adam.
  6. 3 dakika 17 saniye şarkıya girmesini beklerken öğrendik sevdiceği beklemeyi. ne güzel tercümanısın.. dile geliyor neşe, dert, aşk.

    söylenmeyen yaraların şairi. akar can özümde sel gizli gizli
  7. neşet ertaş'ın en sevilen türkülerinden biri de "zahide'm". ertaş'a "zahide'nin kim olduğunu sorduk". "herkesin bir zahide'si var" yanıtını verdi. yine sorduk:

    -sizinkisi hangisi?

    -sevdim kavuşamadım... zahide'm türküsünü çığırdım...

    türkü çok tutuldu... sonra baktım, başka türkücüler, zahide'm türküsüne yeni yeni dörtlükler eklemeye başladılar... zahide'm türküsü uzadıkça uzadı.. sanki destan olup, çıktı... meğer, herkesin bir zahide'si varmış.

    -ya sizinki?

    -benim ki, boynumu bükük koyan bir eski aşk hikayesi. (kendi ağzından)
  8. bozkır'ın tezenesi, garip gibi unvanları olan kırşehirli büyük saz ve söz ustası.
    elf
  9. bilir ki "sevda sırınan güzeldir."^:bilinç^
    ondan ileri gelir belki de beyefendiliği, asilliği. bilinç sahibi, aile, kültür, ezgi babası. toprak kokusu.
    allah rahmet eyleye.