1. ölümden önce var olamayanların umursamadığı ihtimal.
  2. ölümden sonra yaşama inanmıyorum. bu inancımdan (ya da inançsızlığımdan) bağımsız olarak bana ölümden sonra yok olmak, dinlerin bahsettiği biçimde bir yaşam olmasından daha rahatlatıcı geliyor. öldükten sonra "ruhun" (benim düşüncemde "bilinç" kelimesi buraya daha çok uyar) sonsuza kadar yaşayacak olması çok rahatsız edici bir düşünce. dolayısıyla benliğimin, kişiliğimin kaybolacağı düşüncesi beni kesinlikle üzmüyor. bence normal olan, olması gereken bu.
  3. yoktur.
    hesabi ödemeden, kacip kurtulacaklarini zannedenlerin, varligini umduklari, güvendikleri ama olmayan ihtimal ayni zamanda.
  4. ben hayat ve ölümün birbirine zıt kavramlar olduğunu düşünmüyorum esasen. ölüm, herhangi bir 'canlının', bir nedene bağlı olarak 'bedensel' fonksiyonlarını yerine getirememe halidir. hayat ise sadece bedensel fonksiyonların devamından daha fazlasını kapsamalıdır. çünkü insan, sadece bedenden meydana gelmemektedir. nasıl uykumuzdan sonra hiçbir şey olmamış gibi 'hayatımıza' devam ediyorsak, ölümden sonra da devam edeceğiz. ister bilinç deyin ister ruh ister başka bir şey hayat başka bir formda devam etmelidir.
  5. bilinç ve varoluşu 'bilincin varsa varsın, yoksa yoksun' gibisinden ilkel bir denklemle açıklamak saçmalıktır.
    doğumundan öncesini hatırlayamaman daha önceden var olmadığını kanıtlamaz. buna bağlı olarak öldükten sonra zihinsel faaliyetlerini kaybetmen de varoluşunun sonlanacağı anlamına gelmez. eğer varlık yalnızca zihinsel faaliyetlerle açıklansaydı tanrıya da bir zihin, bir beyin biçmen gerekirdi. oysa tanrı bunlardan münezzehtir. insana biçilen sıfatlarla tanrıyı değerlendiremezsin.

    ha yok ben tanrıya inanmıyorum diyorsan bu durumda hayatına son vermemen için hiçbir neden yok. geride bırakacağın insanlar, duygular, yaşanmışlıklar vs hepsi bir gün yok olacak.
    eğer ki tanrıya inanmasaydım yapacağım en mantıklı hareket intihar etmek olurdu. direk kurtuluş oh mis.
    ölümden sonra yok olacağına inanan arkadaşları boğaz köprüsüne davet ediyorum.
  6. 1. ruh kavramının bilimsel bir temeli yok. din ve bilimin son 10.000 yıllık etkileşimini incelediğimizde de bir şeyler daha net anlaşılıyor. madem maddesel olarak varlığımız sona eriyor, ondan öte bir varlık olmalı ki madde geride kalınca devam etsin. o da ruh. ruh da var mı? eeh... şimdi arabistan'ın x üniversitesinden çıkma uyduruk bir makale ile gelmeyin, "bak ama bilimsel olarak kanıtlanmış" diye, üzülürüm.

    2. ölümden sonra yaşamı destekleyen hiçbir elle tutulur somut veri yok.

    3. hiçbir insan böyle bir bilgiye/kanıta sahip olamıyor, bu bilgiye giden bir metot dahi üretemiyor. çünkü varlığın ötesini ilgilendiren (ki varsa öyle bir şey) kavramlar hakkında yorum yapmak, 2+2'nin 5 ettiği bir evrende deney yapmaktan farksızdır. öyle bir evrene gidip, gözlem yapıp geri gelmek de mümkün değil.

    şöyle bir hikaye paylaşayım, durum anlaşılır. hikayenin asıl sahibini unuttum, bilenler mesaj atarsa sevinirim.

    !---- spoiler ----!

    bir gün iki arkadaş evlerinin garajına girerler. birisi diğerine der ki:

    > bak burada benim bir filim var, görüyor musun?
    < eee, hayır göremiyorum?
    > çünkü o görünmez, onu göremezsin.
    < peki o zaman elimle ona dokunmaya çalışayım.
    > dokunamazsın ki ona, o hayalet casper gibi bir şey. hissedemezsin onu.
    < peki o zaman yerlere un döküp ayak izlerine bakalım.
    > olmaz, çünkü o uçuyor. yerlere basmıyor.
    < peki o zaman termal kamera getirip onunla bakalım
    > olmaz, çünkü o ısı yaymıyor.
    ...
    < e peki onun orada olduğunu nasıl biliyorsun?
    > söylüyorum ya işte!

    !---- spoiler ----!

    burada hangi tarafın bilim, hangi tarafın din olduğu gayet açık. şimdi kendinize bir soru sorun. "pekala orada gerçekten bir fil olabilir. ama sırf birileri söylüyor diye onun orada olması ne kadar olası?"
  7. ateistim... ve bunun öyle olduğunu kabul etmek gerçekten kolay bir süreç değil.
    ortalama 76 yıllık bir ömrüm var... bunun yarısın okulda diğer yarısını işte geçireceğim ve dünyanın sayılı boktan ülkelerinden birinde yaşıyorum. bunu düşününce yukarıda gördüğüm bir entry'de olduğu gibi intihar etmek makul geliyor. lakin bunu kabullendim ve bu hissi telafi edecek birçok sebebim oldu.
    birincisi ; bunu kabullenmem gerekti çünkü bu hayatı bir kere yaşayacağım ve bu hayattaki eylemlerimin olası bir dinin buyrukları ile yaşayıp ziyan etmek istemiyorum. yani : hayır oruç tutmak istemiyorum ; hayır, sevgilimle evlenmeden ilişkiye girmek istiyorum; hayır , ayda bir yapabildiğim rakı gecemden vazgeçmek istemiyorum ; hayır , sırf üst bir varlığın gözüne girmeyi insanlık adına iyilik yapmaya tercih etmek istemiyorum.

    eğer "ölümden sonra yok olma"ya inanmasaydım. bu isteklerimden mahrum kalacaktım lakin inanmıyorum ( inanmayışımın amacı bunları yapabilmek değil ) ve bu zevklere sahip olabiliyorum.

    diğer yandan bu dünyanın kendisini anlamlı kılacak çok şey var ve onu yaşamaya değer yapacak ;
    aileyle yapılan pazar kahvaltıları
    sevgilinin elini ısıtmaya çalışmak
    yemeğe harcayacağın parayla kitap almak
    hayaller kurmak ve onların gerçekleştiğini görmek
    insanların yüzünde gülücük aramak...

    bunlar benim hayatımı anlamlı kılıyor. bundan dolayı bu dünyada önümdeki 50-60 sene boyunca ( umarım ) mutlu geçireceğim veya onun peşinde koşacağım.

    lakin bir tanrı varsa da... "heeeeç kusra bakmaa , sana inanmak için çok çalıştım. "
  8. ya hiç var olmadıysan?
    ya da hep var olan yalnız sensen?
    aynaları kırıyorum. aynalar. beni bana gösteren aynalar.
    bugün de doğduk çok şükür. bugün de nefes aldık. yaşam dediğimiz bu ilüzyonda bugün de var kalabildik. bugün de yine biz öldük.
    ölümden sonra yok olma ihtimali, ölümden önce var olma ihtimaline eşittir.
  9. tek şekilde umursadığım durumdur. o da öldüklerinden sonra hala bizi gördüğüne, duyduğuna inandığımız insanların her şeyden bihaber olması. ben öldükten sonra yok olayım. zerre önemli değil benim için. ama sevdiğim birinin ölüp gittikten sonra tamamen yok olması düşüncesi çok üzücü geliyor. hala bir yerlerde olduğuna inanmak istiyor insan.
    jimi
  10. öyle güzel fikirlerim var ki ölüm ve tanrı konusunda..yoldan cıkarım diye korkuyorum:))