1. anthony burgess - otomatik portakal .
  2. (bkz: mahalleden arkadaşlar - selçuk aydemir) buna güzel bir örnek olabilir. hepi topu 200 sayfa bi oturdum kıkır kıkır gülerken 70 sayfayı devirmişim, dedim bu böyle olmaz bi akşamda bitirip akşama ne yiyecen. katladım sayfanın köşesini koydum kenara bir iki güne alırım elime.
  3. john fante - tozasor , jonathan livingston - martı
  4. pal sokağı çocukları - ferenc molnar (çocukluğumun kitabı. defalarca okudum, fırsat buldukça da okurum)
    dönüşüm - franz kafka (kısadır zaten, zevkle okunur, bunu da pek çok kez okumusumdur)
    kara kule 1 : silahsor - stephen king ( ilk seferinde 2ayda bitirmiştim, serinin en sıkıcı kitabı olduğunu düşünürdüm, seriyi bitirdikten sonra bi daha okudum, bi kaç hafta sonra bi daha, seriyi bitirdikten sonra tekrar okunması tavsiyemdir)