1. bir gün kız arkadaşımla metrobuse bindik, tek kişilik bir adet boş koltuk vardı, oraya aynı anda biraz şişmanca bir kadın da hamle yaptı. fakat kıl payı kaçırınca vazgeçmeyip kız arkadaşımın üstüne oturdu. bir an kalakaldım, tabi o sırada bizimki kaybolmuş görünmüyor, baktım durum ciddi, "hanfendi kalkın isterseniz" dedim. birden sinirlendi "off yaa" deyip kalktı arkalara doğru gitti.

    bazı insanlar yenilgiyi kolay kabullenemiyor.

    bi keresinde de yine yer kapma olayında millet bir anda içeri abanınca kızın biri fena düştü, üstünden atlayan falan oldu, herkes yerlesince kız geri inip kaldırıma oturup ağladı. bi teyze de gelip "olsun kızım öbüründe de sen oturursun" dedi.

    bir keresinde de (bu son) şu otobüsün ön tarafındaki 1.5 kişilik koltukta iki tane sisman dayı oturmuş zoraki, birinin yarısı dışarda, otobüs viraji alınca bu yere yuvarlandı. cok gülmüştüm, panda videosu gibiydi.

    böyle işte, sonunu baglayamadım ama bunlar da birer anı.
    abi
  2. bu sabah metrobüste bıyıklı göbekli bir dayının elinde eski bir kitap gördüm. meraklandım ne okuyor acaba diye çaktırmadan yanaştım baktım; sokrates'in müdafaası - eflatun okuyormuş. ilk defa bu kitabı bu isimle bastıklarını gördüm. tam olarak şuydu buraya da ekleyelim bari. ^:dayılar is coming!^
    abi
  3. deli gibi yağmurun yağdığı bir akşam kendimi dolmuşa zor atmıştım, zaten çok kalabalıktı ön kapının dibinde duruyorum. sonraki durakta binen genç kız tam kapının kapandığı sırada dengesini kaybedip merdivene doğru düştü. acı acı bağırdı. herkes ona döndü, yardım etmek için atıldı birkaç kişi de. oturan teyzenin biri de arkasını döndü aşağı doğru eğilip "bismillah de bismillah de" diyip tekrar önüne döndü ellerini önünde birleştirdi.
    neden bilmiyorum o an çok komik geldi gülmeye başladım millet de bakıyor mal mı bu dermiş gibi.
  4. tramvay bir durakta durdu. en arka kapı açılmadı. sesi çok çıkan biraz yaşlı kadınlardan birisi de "arka kapıyı açar mısınız?" diye bağırdı. tramvayın arka yarısındaki herkes "otobüs mü bu, amuğa goyim" nidalarıyla gülmeye başladı.

    sorun şurada ki o herkesin "gerizekalı bu" triplerinde güldüğü kadın, makinist ile iletişim kurmaya yarayan düğmeye basarak bunu söylemişti.

    aslında o kadar da ilginç değilmiş.
  5. bazen kısa ama öz, absürtlüğün dibine vurabilen hikayelerdir.

    bir gün otobüslerden birinde gittiğimiz tarafın tersine dönük olan oturaklarda oturuyordum, gayet sakin bir yolculuktu. oturakların da yarısı boştu. durakta durunca orta kapıdan bir amca bindi (ön kapıdan da binmedi, ilginç) sonra arkaya doğru yürüdü yürüdü arka kapıdan geri indi. kimse de hiçbir şey demedi. şoför bile "beyfendi kentkart basmadınız" demedi. sanki otobüsteki herkes o adamın geri ineceğini biliyor gibiydi.

    yol boyu düşündüm, neden yaptı bunu? amacı neydi? hatta bazı hipotezler bile ürettim. ama hepsini çürüttüm... bak yine aklıma geldi... belki yanlış bindiğini anlayıp geri indi diyeceğim ama içeride hat numaraları yazmıyor. kafamda deli sorular...

    (bkz: allah uçak kazası vermesin)