trojan



  1. hemen hemen herkesin bilgisayarında bulunan, itici olmasına rağmen trocan diye okuduğumuzda sevimli gibi görünen, cana yakın, zararlı yazılımlardır. aslında suçlu onlar değildir. onlar sadece maşa vazifesi gören, sürekli görüldüğü yerde azarlanan , hakarete uğrayan, peşine yok etmesi için antivirüsler taktığımız, avladığımız, itelenen, kakalanan, trojanlar, bizim trojanlarımız...
    belki de onlarda virüs olmak istemezlerdi, belki de yaptıkları görevi çekinerekten yapıyorlardır. belki onlarda sarışın, uzun boylu, yeşil gözlü bir kadının, uzun saçlarında pembe bir toka olmak isterlerdi kim bilir?
    lütfen trojanlar hakkında konuşurken onların da birer kader mahkumu olabileceklerini düşünelim, düşünmeyenleri düşündürelim.
  2. yakaladığımda silmek yerine bağlı olduğu ipyi bulmak için karantinaya alıo, sonra sahibine geri iade ettiğim dünyalar güzeli bir program. ayrıca çok küçük bir boyutu olmasına rağmen karşı bilgisayar üzerinde tam yetki sağlar. hatta bazen normal bir kullanıcının yapamayacağı şeyleri uzaklardan, çok uzaklardan gelen bir komutla yapar.

    bilgisayar korsanlığına giriş bölümü olarak kullanılabilir bu ufak tefek programlar. yazın, gizleyin ve yayın.
  3. truva atı anlamına gelmektedir. trojan diyince aklınıza truva atı gelmesi saçma değildir.
    boyut olarak ufak tefek bi'şeydir (bkz: götü yere yakından korkacaksın)
    dikkat edilmesi gerekendir. türk forumlarında 10 yaşındaki çocuğa anlatır şekilde detaylıca anlatımlar olduğu için 10 yaşındaki bir çocuk tarafından bilgisayarınız ele de geçirilebilir
    (bkz: eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek)