• izledim
    • izliyorum
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (9.25)
yeditepe istanbul
olcay (zuhal olcay) ve kızı duru (özgü namal) sürdürdükleri rahat ve güzel yaşamı olcay'ın eşi engin'in (ilhan şeşen) intihar etmesi sonucu kaybederler. artık zengin değillerdir. engin'in iflas ederek intihar etmesi sonucu evlerinide kaybederek yepyeni bir hayat için yepyeni bir mahalleye taşınmak zorunda kalırlar. artık hayatları hiç bir zaman eskisi gibi olmayacaktır.


  1. !---- spoiler ----!

    "aşkın kar zarar defteri yok, alacağın varsa yüreğine yazacaksın"

    !---- spoiler ----!
  2. (diyaloglar):

    duru (ağacın tepesindeki ömer'e) : ömer, napıyosun orda?
    ömer: olgunlaşıyorum, ama madem ki sen camdan bakıyosun, çiçek açabilirim

    duru: ömer, kafam karmakarışık benim
    ömer: olsun, güzelliğin duruyo..

    yusuf: şöyle bakabilirsin hadiseye paramın yettiği en iyi şarabı aldım sana, yanında da müthiş istanbul manzarası.. fayton kiralamak isterdim sana, atların asfaltta nallarından çıkan sesleri dinlerdik.. hüzünlü hikayeler anlatırdık..
    olcay: hep hüzünlü hep hüzünlü ya..
    yusuf: ee o tadı almışız bi kere..

    yusuf: heyecanın sahiciydi ama..
    ali: insan en kolay kendini kandırıyor demek ki..

    havva ana: canını sıkan bişey mi var senin?
    ali: evet, çok şey istiyorum hayattan..

    yusuf: insan evinden niye uzaklaşır ki?
    ferhan: kendini sınamak için..

    duru: neden gideyim ki?
    ömer: insan bazen hata yapar..

    nerden anladın? - kış görmemiş zerafetinden..

    lale: hiç kitabı olmuş mudur acaba
    ali: sanmam.. denizi görmeden ölmek gibi bir şey bu..

    halet: seviyorum derken ne dediğini biliyor mu?.. mesele ondan sonrası.. yoksa herkesin ağzı az çok laf yapıyo..
    yusuf: ama bi hadise bu kadar iyi özetlenir mi ya.. iltifat berberine bak.. :)

    önem: madem ben o kadar çok şey yaşıyosam benim niye haberim yok?
    *yusuf: kimse kendi hikayesini sevmiyo da ondan..

    pembe: ya hataysa?
    ali: hataysa bedelini ödersin..
  3. yıllardır duyarım, "izliyicem bunu" derim ama nasip olmamıştı, bu sabaha kadar. bu sabah kahvaltımı yaparken daha bir keyif aldım bu güzel yapım sayesinde. artık kahvaltılarımın yeni bir anlamı, haşlanan yumurta acaba çatlayacak ve beni üzecek mi'den başka yeni bir heyecanı var. kadrosu güzel, ilk bölümden edindiğim kadarıyla atmosferi güzel, yordayabildiğim kadarıyla hikayesi de güzel bir dizican.
  4. kırlardan gelecekler kırlardan
    kırlardan gelecekler
    ellerinde sünbülteber. turgut uyar...
    işte bu şiirin okunduğu bir zamanlar güzel olan trt nin güzel dizisi. benim için en güzel dizi.
  5. !---- spoiler ----!

    ferhan: içerdeyken, herifin biri suçu aklına her geldiğinde hafif hafif çiziyordu kendini. "dava nedir?" diye sordum. meğer gönlünü almadan kaçırdığı kız, bir gün bile gülmemiş yüzüne. ee, yaşı başı da var. şu bizim kafası kırık doktor adama baktı baktı "eğer üzüleceğimiz şeyleri kendimiz seçebilseydik" dedi, her türlü acıyı koyardık da ortaya aşk acısını şöyle beride tutardık. çentik yarası doldu adamın eli yüzü.

    !---- spoiler ----!
  6. "hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer. "
    "bu ne demek yusuf? "
    "seçtiklerinle yaşamak kolay, payına düşene razı mısın demek.” her okuduğumda gördüğümde oturup dümdüz ağlayasım geliyor, yüreğimin kaldıramadığı dizi.
  7. eskiden dizilerin de senaristlerin de izleyicinin de daha iyi olduğunu gösteren dizilerden biri. ne boş muhabbet var ne birbirine gider yapan kabadayılar var ne de reyting için yapılan anlamsız hareketler. eskiye özlem yaşla da alakalı bir durum belki ama bu tarz şeyler sadece eski diye değil, gerçekten daha güzel diye özleniyor
    jimi
  8. !---- spoiler ----!

    ferhan: bazı şeyler öyle işlemiş ki içimize, kıramıyoruz. misal "kendimize ait bir dünyamız olsun" demek bile ayıp geliyor bize. sanki orada züppelik yapıcaz.

    !---- spoiler ----!