-
namık kemal'in başyapıtlarından biridir.
"muini zâlimin dünyada erbâb-ı denaettir,
köpektir zevk alan, sayyâd-ı bi-insâfa hizmetten"
(dünyada zalimin yardımcısı, aşağılık kimselerdir;
insafsız avcıya hizmetten zevk alan ancak köpektir)
beyitini yüksek sesle okurken ağız dolusu "köpektir" diye bağırması zevklidir.
(bkz: a.c.a.b)
görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetten
çekildik izzet ü ikbal ile bâb-ı hükûmetten
usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten
mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez iânetten
hakîr olduysa millet, şânına noksan gelir sanma
yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr-ü kıymetten
vücûdun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandır
ne gâm râh-ı vatanda hak olursa cevr ü mihnetten.
muini zâlimin dünyada erbâb-ı denaettir
köpektir zevk alan, sayyâd-ı bi-insâfa hizmetten
hemen bir feyz-i bâkî terk eder bir zevk-i fânîye
hayatın kadrini âli bilenler, hüsn-i şöhretten.
nedendir halkta tul-i hayata bunca rağbetler
nedir insana bilmem menfaat hıfz-ı emanetten.
cihanda kendini her ferdden alçak görür ol kim
utanmaz kendi nefsinden de ar eyler melametten
felekten intikam almak, demektir ehl-i idrâke
edip tezyid-i gayret müstefid olmak nedâmetten
durup ahkâm-ı nusret ittihâd-ı kalb-i millette
çıkar âsâr-ı rahmet, ihtilaf-ı rey-i ümmetten
eder tedvîr-i âlem bir mekînin kuvve-i azmi
cihân titrer sebât-ı pây-ı erbâb-ı metânetten
kaza her feyzini her lutfunu bir vakt için saklar
fütur etme sakın milletteki za'f u betaetten
değildir şîr-i der-zencire töhmet acz-i akdamı
felekte baht utansın bi-nasib- erbab-ı himmetten
ziya dûr ise evc-i rif'atinden iztırâridir
hicâb etsin tabiat yerde kalmış kabiliyetten
biz ol nesl-i kerîm-i dûde-i osmaniyânız kim
muhammerdir serâpâ mâyemiz hûn-ı hamiyetten
biz ol âl-i himem erbâb-ı cidd ü içtihâdız kim
cihangirâne bir devlet çıkardık bir aşiretten
biz ol ulvi-nihâdânız ki meydân-ı hamiyette
bize hâk-i mezar ehven gelir hâk-i mezelletten
ne gam pür âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet
kaçar mı merd olan bir can için meydân-ı gayretten
kemend-i can-güdâz-ı ejder-i kahr olsa cellâdın
müreccahtır yine bin kerre zencîr-i esâretten
felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin
dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten
anılsın mesleğimde çektiğim cevr ü meşakkatler
ki ednâ zevki âlâdır vezâretten sadâretten
vatan bir bî-vefâ nâzende-i tannâza dönmüş kim
ayırmaz sâdıkân-ı aşkını âlâm-ı gurbetten
müberrâyım recâ vü havfden indimde âlidir
vazifem menfaatten hakkım agrâz-ı hükümetten
civânmerdân-ı milletle hazer gavgâdan ey bidâd
erir şemşîr-i zulmün âteş-i hûn-i hamiyetten
ne mümkün zulm ile bidâd ile imhâ-yı hürriyet
çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten
gönülde cevher-i elmâsa benzer cevher-i gayret
ezilmez şiddet-i tazyikten te'sir-i sıkletten
ne efsunkâr imişsin ah ey didâr-ı hürriyet
esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten
senindir şimdi cezb-i kalbe kudret setr-i hüsn etme
cemâlin ta ebed dûr olmasın enzâr-ı ümmetten
ne yâr-ı cân imişsin ah ey ümmid-i istikbâl
cihanı sensin azad eyleyen bin ye's ü mihnetten
senindir devr-i devlet hükmünü dünyaya infâz et
hüdâ ikbâlini hıfzeylesin hür türlü âfetten
kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlar
uyan ey yâreli şîr-i jeyân bu hâb-ı gafletten