• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.09)
Yazar franz kafka
dava - franz kafka
kendisine inanmazlarsa, bu çok normaldi, tanık olarak bayan grubach`ı, ya da şu anda odasının karşısındaki pencerede olan iki yaşlı insanı gösterebilirdi. kendisini gözcülerinin yerine koyan k. odasına gönderilerek yalnız bırakıldığı için şaşırmıştı. burada rahatça intihar edebilirdi fakat bunu yapmaya ne gerek var, diye düşündü. bu iki gözcü yan odada kendi kahvaltısını yiyorlar diye canına kıyacak hali yoktu şüpesiz! istese bile, intihar etmeyi öyle anlamsız, öyle saçma görüyordu ki, bunu asla yapamazdı. şu gözcülerin çok dar beyinli oldukları böylesine belli olmasaydı, aynı nedenle onu yalnız bırakmakta bir neden görmedikleri düşünülebilirdi. canları isterse ona bakabilirlerdi! o zaman, küçük gömme dolapta sakladığı yıllanmış şarabı almaya gidip kahvaltı niyetine bir kadeh, cesaretine kavuşmak için de ikinci kadehi içtiğini görürlerdi. ama bu ikinci kadehi sırf tedbir olsun diye, akıl ermeyecek cesaret isteyen durumları sezebilmek için içiyordu.(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)
  1. esas adamımız josef k., bir bankada şeftir. normal sayılabilecek günlerden birinde uyanırken evinin içinde bulunan üniformalı 2 kişiye rastlar. bu kişilerin eve nasıl girdiğini, kim olduğunu, neden evinde bu şekilde bulunduklarını bilmeden kendisi hakkında açılmış bir dava'dan söz edilmektedir. şüphesiz ki k., bu durumu anlayamaz, idrak edemez. süreçle beraber davanın içeriğini bilmese de gerekliliğini, varlığını ve sebebini öğrenmeye çalışır.. bu süreçte esas adamımız k.'nın da iç dünyasına dair bilgilere sahip oluyoruz.. josef k.'nın içinde bulunduğu döneme ve bürokrasi çıkmazına dair ne kadar mide bulandırıcı olsa da, yazarın kafasındaki 'o dönemi' kitap bize doyurucu biçimde sunuyor..

    yeri gelmişken josef k. ve dönemine dair bir kaç bilgi verelim..

    josef k., kendi halinde bir kimse. iş ve ev arasında mekik dokumakla geçen ömrü çok sade, çok naif.. kendine haiz bir karakteri olan k., içinde bulunduğu toplumun yaralarını ve iğrendirici taraflarını hakkında bir dava açılana kadar bilmez.. denilebilir ki nispeten bir ütopra içerisinde yaşıyordur davaya kadar.. bu noktada dava, ona kendini ve dönemini gösterecek önemli bir adım mahiyetindedir.. dava'nın gerekçesini bilmediği gibi, suçlu olmadığını bilir. ne ile suçlandığını bilmediği gibi, ne yapacağını da bilmez. kime gideceğiniz, ne yapması, ne yapmaması gerektiğini de.. açmazların içinde çaresizce kıvranan k., süreçle döneminin kaotik ortamından nasıl sıyrılması gerektiğini çözmeye başlar.. neler yapması gerektiğinden ziyade 'neler yapmaması gerektiği' sorunu daha belirginleşir.. yine içinde bulunduğu sakat topluma bir eleştiri mahiyetinde olan eser, yer yer bireyin (bay k.) içsel dünyasından yola çıkar, adaptasyon sıkıntısına değinir.. sosyolojik, psikolojik ve hukuki açıdan bir çıkmaz içerisinde olan bir adamın öyküsünü anlatan 'dava' her devrin kitabı olmakla birlikte, her yaşa hitap etmemektedir.

    dava'nın gerekçesini bilmeyen josef k, avukatı olmayan josef k. suçu olmadığı gibi savunacak bir şeyi de olmayan josef k. bunlara rağmen hiç var olmamış bir ''adalet'' sistemi ile yargılanan josef k. sınanan josef k. test edilen josef k. görüldüğü üzere josef k.'nın aslında ölmesi(katli) denilebilir ki bu noktada gereklidir. bu kadar - ne kadar saçma da olsa- gereksiz yükün altında dayanamayacağını kendisi de bilmektedir. o yüzden son sözü şudur:

    ''ondan sonra, utancın daha uzun yaşaması gerektiğini söylemek ister gibi, ''bir köpek gibi'' dedi.''

    olur mu bu güzide neşriyatın yaratıcısı olan kafka'dan bahsetmemek..

    yazarın 'dönüşüm' adlı eseri de en az 'dava' kadar ses getirmiştir. gregor samsa ile josef k. arasındaki ilişki, bağlantı ise dikkate alınır düzeyde. yazar, aslında her romanında, karakterlerinde kendine ait bir şeyler bırakmıştır.. çağının sayılı dehalarından olan kafka, sosyal anksiyete ve depresyon hastalıklarına haiz bir kimse idi. kanser illeti yüzünden 40 yaşında hayata gözlerini yuman bu deha, gerçekten de zamandan bağımsız bir karakter olmakla beraber, eserleri ile de tarihe damgasını vurmuş sayılı kişiliklerdendir.

    kitap hakkında söyleyecek çok söz olsa da, son söz'ü bay k.'nın birsözü ile bitirmek daha hoş olacaktır. sonunu hala çözemediğim, idrak edemediğim için bu söz genel olarak hikayeti özetler niteliktedir..

    ''çünkü dava genelde yalnızca halktan değil, ama davalıdan da gizliydi.''

mesaj gönder