1. yolculuğu boyunca kendine alexander supertramp demiştir, kuzey amerika ve meksika'nın bir kısmını baştan sona otostopla gezmiştir. mayıs 1990'da emery üniversitesinde atropoloji eğitimini tamamlayan mccandless, kendisine yüksek lisans için ayrılan 25.000 dolarını hayır kurumuna bağışladıktan sonra insanoğlunun ait olduğu yere, yani doğaya doğru yolculuk yapmaya başlar.

    18 ağustos 1992'ye kadar "asıl yolculuk" olarak adlandırdığı yolculuğu medeniyetten uzak olduğu için chris mccandless, sürekli hayalini kurduğu alaska'ya doğru yola çıkar ve bu onun son yolculuğu olur. nisan 1992'de kuzey dakota'dan nihayet alaskanın fairbanks kasabasına ulaşır. 28 nisan 1992'de chris'i kamyonetine alan jim gallien onu son kez gören kişidir. chris, jim'in hediye ettiği bir çift bot, iki adet sandviç ve bir paket mısır cipsi ısrarı dışında jim'in hiçbir tavsiyesini dinlemedi. (ki jim arabasına aldığı ilk andan itibaren chris'i bu yolculuktan vazgeçirmeye çalışmıştır.) yanında sadece 4.5 kilogram pirinç, bir yarı otomatik tüfek, arasında yerel bitkiler hakkında bilgi veren kitapların da bulunduğu birkaç kitap ve birkaç kamp ekipmanı vardı. alaska'da geçirdiği süre boyunca pirinç ve avladığı bir kaç kirpi, sincap, kuş ve geyik ile ihtiyaçlarını karşılayan chris avladığı geyiği saklayamadığı için bitkilerle hayatta kalmaya çalışır.

    yaklaşık 3 ay boyunca terk edilmiş bir otobüste yaşan chris temmuz 1992'de geri dönmeye karar vermiştir. ancak nisan ayında hala buz kaplı olduğu için geçmeyi başardığı nehir yılın bu zamanında çok gür ve derin olduğundan geçmeyi başaramaz. (teklanika nehri) nehri geçmeyi başaramadığı için etrafa notlar yazmaya başlamıştır. bu notların birinde ise şöyle yazıyordu: "dikkat muhtemel ziyaretçiler. s.o.s. yardımınıza ihtiyacım var. yaralıyım, ölmek üzereyim ve buradan çıkmak için yeterince gücüm kalmadı. tek başımayım ve bu bir şaka değil. tanrı aşkına, beni kurtarın. yakınlarda meyve topluyorum ve bu akşam dönmeliyim. teşekkür ederim, chris mccandless. ağustos?" yediği zehirli bir bitki yüzünden ölen christopher mccandless'in son yazdığı şey ise: "mutlu bir hayat yaşadım ve bu yüzden tanrı'ya müteşekkirim. hoşça kalın, tanrı hepinizi kutsasın" oldu.

    1996'da jon krakauer, mccandless'ın yaşamını into the wild adıyla kitaplaştırdı. 2007'de yönetmen sean penn tarafından christopher mccandless'in hayatını konu alan into the wild çekildi. son zamanlarda ise kız kardeşi olan carine mccandless'in kitabı olan yabani gerçek adlı kitap chris'i çocukluğundan itibaren tanımamıza olanak sağlamıştır.

mesaj gönder