urasil ve timinin önemi.

rna'da urasil, dna'da timin olduğu lisede öğrendiğimiz bir şey. fakat bunun kökenlerini sorguladığımızda biyolojideki en temel problemlerden biriyle karşılaşıyoruz.

timin ile urasil arasındaki tek fark bir metil grubu. bu iki baz birbirine oldukça benziyorken, birbirleri yerine bulunmaları büyük farklılıklara yol açıyor. urasilin yerini timinin almasıyla, kalıtsal bilgi daha stabil bir yapıya sahip oldu.

dna'da ve rna'da bulunan bir diğer baz ise sitozin. sitozin, spontan deaminasyonla, yani aslında su ile reaksiyona girip amonyak grubunu salmasıyla, urasile dönüşür. bu reaksiyon en basit tabirle bir anda 'oluverir'. bu aslında bir mutasyondur tabi. bu olay rna'da gerçekleştiğinde, rna tamir mekanizması sitozinin deaminasyonuyla oluşan urasili normal urasilden ayıramaz. o sebeple ki urasil mutasyonlar için bir 'hot spot' niteliğindedir. rna tek zincirli olduğundan, bu mutasyon çok büyük sonuçlara yol açmayabilir, tabi açabilir de. burada (bkz: wobble) olayına bir göz atmak lazım.

dna'da timin yerine urasil olmuş olsaydı, dna tamir mekanizması sitozin deaminasyonuyla oluşan urasili normal urasilden ayıramayacaktı. ancak burda sorun rna'dan daha büyük çünkü dna çift zincirli yapıda. oluşan mutasyonlar, kalıtsal bilgiye epey zarar vermiş olacaktı. dna'nın ve bilginin stabilitesi için, urasilden timine dönüşüm, hayati bir önem arz ediyor.

şimdi biliniyor ki bazı virüs türleri dna'sında timin değil urasil barındırıyor. virüsler için mutasyon bir yaşam stratejisi olduğundan, bu onlar adına avantajlı bir şey. bu virüsler evrimsel süreçte her zaman timin yerine urasile mi sahipti, yoksa timine sahipken urasile mi bir dönüş gerçekleşti, kimse net olarak söyleyemiyor.