ulus sedat baker

Kimdir?

(d. 14 temmuz 1960, leningrad, sscb - ö. 12 temmuz 2007, istanbul), kıbrıslı türk sosyolog, yazar, çevirmen ve öğretim üyesi.

kitapları
dolaylı eylem, derleyen: ege berensel
beyin ekran, derleyen: ege berensel
kanaatlerden imajlara, duygular sosyolojisine doğru
yüzeybilim fragmanlar derleyen: ege berensel
aşındırma denemeleri
kant üzerine dört ders, (çeviri)
spinoza üzerine on bir ders, (çeviri)
leibniz üzerine beş ders, (çeviri)
siyasal alanın oluşumu üzerine bir deneme
  1. bugün kimse 1939'un uluslararası düzeninin yeniden gelmesini artık istemiyor. çünkü aslında bu tarihte bir sistemin yıkıntılarından başka bir şey yoktu ortada... artık ileriye bakmak zorundayız...

    6 ocak 1941'de roosevelt: “freedom of speech". “freedom for adorning god". “freedom for want”. "freedom from fear”...

    luckhardt kardeşler: “kent kaybolmak zorunda olan bir taş çölüdür. ama kentlerin yokoluşu birikimi ortadan kaldıracak mı?"

    nietzsche: “bu adamlar derinliklerin adamları: yer altı çalışanları, kazarlar, ararlar, hep daha derine girerler... isteyerek havadan yoksun bırakırlar kendilerini, geceyi sevmeye başlarlar...” "doğa kaybolur ve onunla birlikte nesnel insanın, sonuçta yabancı bir dünyanın yansısı, yankısı olan nesnel insanın kalıntıları da yok olur..."

    berliner zeitung 1942: “insanların görünmez olma rüyası, dünyanın yaşı kadar eski olan bu rüya kuşkusuz henüz gerçekleşme durumunda değil; ama bakıştan kaçıp kurtulma alanında büyük ilerlemeler katedilmiş durumda: o kadar çok uygulanıyor ki, örneğin basit bir saklambaç oyununu fersah fersah aşıyor... yapraklı kaskını başına geçiren ya da rengi çevreye uyan bir örtüyü üzerine alan asker çok yüksek anlamı olan bır iş yapan mim yaparken doğanın en esrarlı alanından birine nüfuz eder..."

    siyasal alanın “açık" bir alan olması gerektiği düşüncesi belki de bizi antik yunanlılara yaklaştırmaktadır halâ. kapalı kapılar ardında dönen dolaplar, yine de, siyaset alanının ve kamuoyunun merakını ve çoğu zaman coşkusunu çeker, basının vazgeçemediği siyasal hammaddeyi sunarlar: skandallar siyasetin neredeyse tuzu biberi, ortaya çıkarılmaları rejimin iyi işlediğinin ve meşrutiyetinin güvencesi ve işaretidir. o kadar ki, paparazzilerin magazin sayfalarıyla “ağır siyaset”ın sayfaları çoğu zaman birbirlerine karışır, ortak bir söylemi devreye sokarlar.

    açıklık modern çağın en büyük mitosudur ve “demokrasi"nin tanımına dıştan katılımış olmasına rağmen çoğu zaman kavramın tümünü tüketebilecek bir istem gücünü taşır içinde bir uyaran olarak. kamu alanıyla özel alanlar arasındaki ayrım oldukça eskidir; ancak antik yunan’da pek de kavramsallaştırılmış olduğu söylenemez. olsa olsa karl meier'in gösterdiği gibi yunanlıların belki de tarihte ilk kez, “polis' dediğimiz toplumun bağrında olup bitenlerin, siyasal yaşama ilişkin olarak tanımlanacak bir “neden-sonuç" ilişkisine sahip olduklarını sezmiş oldukları söylenebilir (meier. 1954: 51-2). solon “zamanının kentinde bazı olayların toplumsal bakımdan içkin bir neden sonuç bağlamında cereyan ettiklerini keşfetmişti": “bulutlardan kar ve fırtınanın gücü gelir; gök gürültüsü de parlak şimşekten doğar; bir polis de büyük adamlarınca yıkıma uğratılır; halk da yarım akıllılığı yüzünden tiranlığın hizmetkârı durumuna düşer."

    (bkz: dolaylı eylem - ulus baker)

mesaj gönder