1. ben olaya daha biçimsel olarak yaklaşacak olursam; her insanın davranışlarını belirleyen öncelikle güdüleri daha sonra anlayışlarıdır. canlı olmamızın gerekli koşulu olarak ilki zorunlulukla, ikincisi de ilinek olarak insan da bulunduğunu kabul etmek gerekir. peki evrimin de buyurduğu gibi canlının en temel güdüsü nedir? hayatta kalmak. eh, insan da ''doğası gereği politik (toplumsal) bir hayvan'' olduğuna göre kişi bunu 'onaylanma ihtiyacı' kisvesi altında gerçekleştirir ki, bunu da bağımlılığını meşrulaştırabileceği gruba katılarak yapar (bkz: asch deneyi) . şimdi ister din, ister takım, politika veya başka her sosyal grubun oluşumu için öncelikle neye ihtiyaç vardır? ortak düşman anlayışına. öte yandan kişinin bunun ötesine geçebilme imkanı ancak bilinçli olduğu hallerle bağlantılıdır ki, anlayış dediğimiz güdülere yön verebilsin. buradan hareketle çoğu dindar da dar kafalı olduğuna göre, nefret tutumunu onlardan beklemek daha makul gözükebilir, fakat dindar yada dinsiz anlayış nasıl olursa olsun, düşüncesiz her insan anlağını 'malumat' ile doldurduğunda eylemleri benzer olur.

mesaj gönder