1. ''faşizmi tehlikeli kılan, moleküler ya da mikropolitik iktidarıdır, çünkü faşizm bir kitle hareketidir: totaliter bir organizmadansa, kanserli bir bedendir. amerikan sineması bu moleküler odak noktalarını sık sık tasvir etmiştir: takım, çete, tarikat, aile, kasaba, mahalle vs. faşizmleri, hiç kimseyi esirgemez. dünya çapındaki sorunun cevabı sadece mikro-faşizmdedir: arzu, neden ve nasıl, kendi bastırılışını arzular? kitlelerin edilgin biçimde iktidara boyun eğmediği muhakkaktır; mazoşistçe bir histeri içinde, baskı altına alınmayı “istedikleri” de yoktur; ideolojinin büyüsü altında kandırılmış da değillerdir. arzu, zorunlu olarak moleküler düzeylerde birbirine bağlanan karmaşık asamblajlardan; duruşları, tavırları, algıları, beklentileri, gösterge sistemlerini vs. halihazırda şekillendiren mikro-oluşumlardan asla ayrılamaz. arzu, hiçbir zaman, ayrımsız bir içgüdüsel enerji değildir; etkileşimlerle dolu, son derece gelişmiş, tasarlanmış bir tertibin ürünüdür: moleküler enerjileri işlemden geçiren ve arzuya potansiyel olarak faşist bir belirlenim kazandıran koca bir akışkan parçalılık söz konusudur.''

    İçimizdeki Faşisti Sevmek

mesaj gönder