1. günler birbirini kovaldıkça havalar bir öncekinden daha güzel olmaya başlıyor.güzel derken normal bir insan tarafından nasıl algılandığına ilişkin bir durum değerlendirmesini kastediyorum.bahar geliyor insanlar mutlu demek istiyorum yani.belki de bahar geliyor ben neden bu kadar mutsuzum demek istiyor da olabilirim.ama hayatımın hiçbir baharının gelişini karşında bir heyecan duymamış olan ben, neden bu bahar mutsuzum diye takılıyorum anlamadım.aslında anladım da anlamazdan geliyorum işte.
    dersten çıktığım vakit gün ortasını iki saat geçmişti.karnımda bir açlık hissettim ama yemek yemek istemedi canım.günden güne daha gereksiz gelmeye başlıyordu yemek yemek.yürüdüm öylece.bir yerlere doğru.yeşillikler büyüktü, güzeldi.yanlarından geçtim.yürürken kaldırım ve çimenlerin sınırındaki, diğer çimenlere nazaran daha uzun olan bazı çimenler gördüm.kaldırımın griliğini ellerinden geldiğince yeşillendirmeye çalışıyorlardı.sanki ellerini uzatmışlar da dur burada daha fazla yaklaşma diyorlardı kaldırım taşlarına.
    sonra birden çimenlerin üzerine adım attım.yürüdüm yeşillikte.insanlar tarafından şekil verilmiş ağaçlara baktım.birbirine birer metre aralıklarla dikilmiş çam ağaçlarını gördüm.çok yakın dikilmiş olmaları sebebiyle dallarını birbirine kavuşmuştu çamların.bir an halay geçen insanlara benzediğini düşündüm, gülümsedim.sonra farkettim ki ağaçlar birbirine bu kadar sık dikilmiş çünkü duvar gibi olsunlar diye.halay çektikleri falan yok yani.ağaçların üst kısımlarını da tıpkı bir kale burcuna benzetmişler ki kimse bu ağaçların aslında bir duvar olduğu konusunda kafa karışıklığı yaşamasın.benim kafa karışıklığımı düzelttiniz sevgili bahçivanlar sizlere teşekkürler(!)
    sonra aklıma geldi.sen çok sevmiştin ağaçlara verilmiş olan bu şekli.rumelihisarının tepesi gibi olmuş baksana demiştin.sonra ağaçların yanındaki atatürk heykelini görmüş seni onunla fotoğraf çekmemi istemiştin.ben de çekmiştim.son gelişindeydi sanırım.
    başka bir ağacın altında oturup sırtımı gövdesine yasladım.karşıma ağaçtan duvarı ve atatürk heykelini aldım.önünden yürümemizi, durup konuşmamızı, senin fotoğrafını çekmemi izledim.önümde muazzam bir sahne kurulmuştu ve anılardan oluşan harika bir oyuncu kadrosu vardı.bu oyunu kaçıramazdım.tadını çıkardım.
    ayakkabılarıma ilişince gözlerim bir garip gülümseme daha geldi yüzüme.ne zaman çimenlerde otursak ayakkabılarını çıkarırdın.bense hiçbir zaman çıkarmazdım.neden bilmiyorum çocukluktan kalma bir şey olabilir.belki bir komşunun evine gitmişimdir de o sırada çorabım deliktir.sonra insanlar görmüştür ve gülmüştür.bu da belki travma olmuştur.ne biliyim çıkarmazdım işte.ama uzanıp çıkardım şimdi.
    sen oldum zannettim bir an.elimi yüzüme götürdüm ama bu sakallı surat sana ait olamazdı.sen olmadığımdan emin olduğum sırada sen olsam ne yapacağımı düşündüm.ilk olarak o kadar sıkı sarılırdım ki kendime bunu anlatacak bir kelime bulamadım.sonra koklardım kendimi.ve saçlarımla oynardım.kendimi gıdıklayıp yüksek sesle gülerdim.buraları çınlatırdım gülüşümle.ve tabi ki ayakkabılarımı çıkarıp çimene basardım.
    gözleri kapattım.iki elimi de çimenlerin üzerinde gezdirdim.sonra birden anladım ki dünyadaki tüm çimenler kardeşmiş.ya da kuzen.ya da her neyse akrabalık dereceleri konusunda kafa karışıklığım var hala ama bir akrabaları olduğunu anladım.eskiden oturduğumuz başka bir çimenlikteki çimenleri hissettim.sizin okulunuzun meşhur bahçesindeki daha meşhur çimenleri.o çimenlerde yatıp kitap okuduğumuzu gördüm.bu sırada gözlerimi açmadan bedenimi yavaşça kaydırdım aşağı doğru.kafamı karnına koymuştum.kalbinin atışını duyuyordum.karnından bazı sesler geliyordu.nefes alıp vermenle kafam biraz inip peşi sıra biraz kalkıyordu. sonra o çimenlerde güreştiğimizi gördüm.sana yalandan yenildiğimi gördüm.aa gerilla yogası yapmaya çalıştığımızı da gördüm.sonra yere düşerek katılana kadar güldüğümüzü de.
    gözlerimi o kadar sıkı kapattım ki yanımdan ayrılamadın.sanırım biraz ağladım.sanırım çok ağladım.öylece uyuyakalmışım.
    uyandığımda bir sonraki derse 15 dakika kaldığını gördüm.sen gitmiştin.ben de kalkıp dersliğe doğru yürümeye başladım.yine yüzümdeki gülümsememle...

mesaj gönder