1. ahlaksızlık medeniyet çatısı altında sunulmaz. aksine, medeniyet çatısı altında sunulan, insani güdüleri bastıran, ötekileştiren, kişi ilişkilerinin görünmez polisi olan ahlaki buyruklardır. bu da son zamanların yeni modası: "ahlaksızlık diz boyu ühühühühü" tek gecelik ilişki nasıl ahlaksızlık olabilir örneğin? iki kişinin karşılıklı rızasıyla olan insani bir aktivitenin ahlaksızlık olduğunu hangi doğa yasasından çıkarabiliriz? tecavüzün, hırsızlığın, bozgunculuğun görülmesinin insanların bilinçlerinin dışarıdan müdahalelerle belirli bir yöne çekilmesinin ve oluşan durumun bu insanların içgüdüleriyle, bilgisizlikleriyle çatışması sonucu ortaya çıkan dengesiz ruh hali ve negatif tutum, ahlaksızlık yaftasından daha mantıklı bir açıklamadır. birkaç on yıl daha olmasa bile insan türünün -ortaçağ zihniyetinin değil- bilincindeki sıçramalarla, zamanla ahlaki kurallar da, dinler de, ırkçı ve coğrafyacı ideolojiler de ortadan kalkacaktır. değişime direniyoruz ama bu uzun sürmeyecek. ben ahlaki kurallara ihtiyaç duyarım çünkü cemaat evinde hangi hocanın bana tecavüz edeceğinden korkarım, bir kadın ahlaki kurallara ihtiyaç duyar çünkü gece tenha bir yerde korkusuzca yürüyemez, insanlar kapılarını kilitlerler çünkü kimin evlerini yağmalayacağını bilemezler çünkü ortada bunca inanca, bunca yasaya, bunca geleneğe rağmen tecavüz eden, hırsızlık yapan insanlar vardır. bu insanlar bu eylemleri ahlaksız bir ortamda yetiştikleri için mi yaparlar? aksine medeniyet ve onun getirdiği inanma, yaşama biçimlerinin kendilerine bir solucanın sahip olabileceği kadar bilinç kırıntısı bahşettiği için yaparlar. tek gecelik ilişkilerden korkuyoruz çünkü hala kadınlara sahip olunan birer nesneymiş gibi bakan ataerkil düşüncenin kölesiyiz. korkuyoruz çünkü birlikte olduğumuz insanı delicesine kıskanıyor ve onun bir başkasıyla olabilecek birlikteliğinden ahlaki çıkarımlarla vazgeçirmeye çalışıyoruz, onu kapatıyoruz, örtüyoruz, tarlaymış gibi sürüyoruz çünkü onun bundan fazlası olmadığını bilinçaltımızdan gelen sinyallerle gizil olarak kabulleniyoruz. hala ortaçağın düşüncesini, insanı merkeze almayan ideolojileri kabullenenler yeni yaşam tarzlarına ne bugün ne de yarınlarda uyum sağlayabilecekler.

mesaj gönder