içişleri bakanlığı'nın kafasına göre adam ataması sebebiyle karşı çıktığım uygulama.

bakın bir belediye başkanı adlî suç işlerse elbette tutuklanmalı ve yargılanmalıdır. ancak yerine atanacak kişi içişleri bakanlığı'nca belirlenmemelidir.

demokrasiyle seçilmiş bir başkanın yerine kayyım atanması, seçmenin iradesini yok saymak anlamına geliyor.

peki yapılması gereken nedir? belediye başkanı tutuklanırsa, yerine il meclisindeki bir üyeyi atamaktır. (bkz: il meclisi)

il meclisine seçilen üyeler de seçimle işbaşına geldiği için, atanacak kayyımın bu kişilerden seçilmesi en doğru olan şeydir. esasen chp'nin önerdiği uygulama bu şekildeydi.

ama akp'ye bağlı olan içişleri bakanlığı tabii ki de kendi adamlarını kayyum olarak atayacak. demokrasi umurlarında mı?