1. sen 25 yıl dur ağustosun 1inde git adanaya. olacak iş mi?

    o ne sıcaktır o ne nemdir yarabbim. döndükten sonra bir süre istanbul sıcak diyenin ağzına vurasım geldi. öyle bir etkilenmişim. bu sıcakta adana gezim avm ile sınırlı kaldı. bu da ilginç oldu.

    ancak farkettim de; 3-5 kişiyle genelleme yapılmaz ama; insanlar çok gergin ve kaba. telefonda kavga ederken bizi ahiret turizm yolcularıymışız gibi hissettiren minibüs şöförü, 2 kişi yürürken, aramızdan geçmek suretiyle, çarptıktan sonra değil, omzumu alıp götürdükten sonra dönüp bir de önüne baksana diye bağıran teyze, kimbilir kaçıncı kattan izmarit atan vatandaş, (ayağımın hemen önüne düştü) yürüyen merdivende ön sırayı komple yıkarak geçen amca... biraz beni ürküttüler doğrusu. sıcaktandır belki.

    ama ikram konusunda insanları çok iyi. kebap için kelimelerim kifayetsiz. kebap yanındaki ikramlar da önce gözünü gönlünü sonra karnını doyuruyor insanın.
    ama en süperi yolda gördüğümüz kaktüs çiçeği (hint inciri) satıcısı amcanın ben meyvenin ne olduğuyla çok ilgilenince 3er 5er ikram etmesiydi ki sarılıp öpesim bile geldi.