1. başkanlık sistemi, hükumet başkanının aynı zamanda devlet başkanı olduğu ve yürütme erkinin yasama organından bağımsız bir şekilde yönetimde bulunduğu, cumhuriyete dayalı bir hükumet sistemidir. başkanlık sisteminde yasamanın yürütmeyi fesh etme yetkisi yoktur. yasama, yürütme ve yargı organları arasında kesin bir ayrıma ve dengeye dayanan, yasama ve yargı organlarının demokratik denetimi içinde, yürütmenin iktidar olanaklarını genişleten bir hükumet sistemidir.

    bugün başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin hangisinde hukuk sistemi bizim ki gibi yürütme organının himayesi altına alınmaya çalışılmaktadır? dikkat edileceği üzere " yasama, yürütme ve yargı organları arasında kesin bir ayrıma ve dengeye dayanan..." cümlesi; korkularımızın nedenidir. çünkü şu an ki sistem başkanlık olmadığı halde bile, üçlü dengenin ne kadar bozulduğu ortadadır.
    başkanlık sisteminin faydalarından gösterilen kuvvetler ayrılığında ise başkanlık ve yasama iki ayrı paralel yapı gibi davranıp birbirlerini denetlerler. böylece olası bir suistimalin ve görevin kötüye kullanılması önlenmiş olur. lakin bizim tek adamı hangi yapı denetleyebilecektir? yürütme-yasama-yargı üçlüsünün açıkca bozulacağı açıktır.

    başkanlık sisteminin üç asli özelliğinden olan:
    * başkanı halkın seçmesi,
    * yürütme organının tek kişiden meydana gelmesi,
    * yürütmenin yasamanın güvenine dayanmaması.

    yapıları tek adama verilecek gücün boyutunu gözler önüne sermektedir.

    şu an türkiye'de teorikte değil fakat faaliyette fransa'daki gibi bir yarı başkanlık sistemi vardır. ki bunu cumhurbaşkanı gözümüze soka soka uygulamaktadır. ayrıca malum şahsın bilinen davranışlarından; başkanlık uygulamasının yozlaşacağını düşünmek çok da abesle iştigal değildir. önemli olan iç güvenlik paketiyle tamamen polis devletine bürünen güzel ülkeme, başkanlık sistemi de geldiğinde neler olabileceğini düşünmektir.

    fazlaca otoriter rejime yönelim vardır. sisteme geçmeye çalışan hemen hemen her ülkede sistem otoriter rejime dönmüştür.

    ya da direkt kestirmeden (bkz: türkiye'den siktir olup gitmek)
    hubot