1. esasında "roman" denilen halktır.

    sen bana yüzyıllarca kötü gözle bak, beni hor gör, bana iş verme, sürekli yaftala; ben aç kaldığımda ya oturur ölümü beklerim ya da hırsızlık yaparım. sanırım hırsızlığı tercih ederim çünkü hadi ben ölsem neyse de, çoluk çocuğumun ölümüne dayanamam. romanların kriminalize edilmelerinin sebebi budur. dünyadaki kriminalize olmuş gruplara bir baktığınızda, az çok aynı sebepleri görürsünüz. kaldı ki tüm romanları böyle kategorize etmek ırkçılığın dik alasıdır. karşısına meslek sahibi, okumuş bir roman çıksa dahi örneğin kızının o romanla evlenmesine müsaade etmeyecek insanların ırkçı fikirlerini temellendirmeye çalışmalarını saçma ve komik buluyorum.

    kalkıp hırsızlık yapan bir romanı çevirip "hadi al sana iş, bir daha çalma" demekle de bu iş yürümez. o nedenle yaşadığınız bireysel deneyimlerinizi örnek olarak sunmanızın bir manası yok. ancak sosyal politikalar üreterek bu gidişatı değiştirebilirsiniz.