1. bitmeyen kazı ve bakım onarım çalışmaları sayesinde, bir de tabi inşaat, sarı kamyonları sık sık görüyoruz. ayrı bir konu olurlar gerçekten de, onlardan önce hep kırmızı kamyonları bildik biz.

    gerek pazar gerekse fırın kamyonları vardı sokak aralarına kadar giren ve en çok zevk aldığım oyunlardan biri de o kamyonlara çıkıp saklanmak, içinde tepinmekti. nasıl bir zevktir aklım almıyor şimdi. kocaman yerlere tırmanmayı pek severdim ama. yine öyle bir zamanda tuğla kamyonu yanaşmış bende nasıl olduysa içine girmiştim, tuğlalar arasında. kancası çıkarılan kapağı fark etmemişim muhtemelen ki her yere kafamı pardon parmağımı sokuyordum. tam o anda aradaki delikte parmağım olduğunu hatırladığımda artık çok geçti; zira o kapı düşmüştü. parmağımın kopmadığına sevinmem gerekirdi ama ben bütün mahalleyi ayağı kaldıran bir feryatla kopan tırnağım için bağırıp çağırıyordum.

    şu an hala aklıma geldikçe o sahne bayılacak gibi olurum. düz duvara tırmanan cinsten bir çocuk olmak böyle bir şey olsa gerek.