1. o dönemin sembol ismidir savundukları ve bunu sağlamak için yaptıkları o dönem koşullarında doğrudur ama bütün 68 kuşağı hareketini sadece ona indirgemek diğer hayatını kaybedenlere haksızlık olur ibrahim kaypakkaya, mahir çayan, taylan özgür ve daha nicelerinden tek farkı bir çatışmada ya da caddede sokakta hapiste işgence altında değil asılarak ölmüş olmasıdır. günümüzde ergenlerin savunmadan önce iyi değerlendirmesi gereken bir şey de siyasi fikirleri düşünceleri ve günümüzde yaşasa neleri savunacağıdır
    wtf
  2. cesaretiyle, inanmışlığıyla ne kadar ürkek, bazen korkak olduğumu hatırlatandır.
  3. anayasa ihlalinin hemen her gün yapildigi şu ülkede anayasayı ihlal ettiği gerekcesiyle asılan deniz gezmis'in 44.ölüm yıldönümü bugün.

    (bkz: 6 mayıs 1972)
  4. adıyla devrim olmuş insanların, hep ailelerini düşünürüm. ne hissettiler acaba. böylesine bir evlat yetiştirdikleri için hep onurlandılar mı, yoksa idamına giden bu yolda hep pişman mı oldular. sonuçta evlat acısı.
    ozumm
  5. "başka bir zamanda onurlu olan şey, doğru olan şey bir polis ya da başkan olmak olabilirdi. fakat şu an burada, bana öyle geliyor ki onurlu olan tek şey bir suçlu olmak."

    (bkz: punishment park)
    pinot
  6. avrupa başta olmak üzere amerika dahil dünyanın pek çok noktasını derinden sarsan 1968 gençlik hareketini, vietnam savaşı'nın toplumlar üzerinde yarattığı etkiyi ve sömürgeciliğe karşı direnişi araştırmadan deniz gezmiş anlaşılamaz.

    bir önceki yorumumda punishment park'tan bir replik paylaşma amacım uzun bir yazı yazmadan buna dikkat çekmekti fakat yeterli bir açıklama, referans olmamış sanırım.

    1968, emperyalist devletlerle sömürge/yarı-sömürge gençlikleri tarafından aynı derece coşkuyla sahiplenilse ve savaş karşıtlığı gibi ortak paydalarda birleşilse de esasen bir fransız, alman genci ile türk genci aynı kaynaktan beslenmemektedir.

    sanayi devrimini, merkezileşmeyi vs. halletmiş ülkelerde modernizm eleştirisi baş gösterirken 2016 yılında dahi feodal düzeni, din bezirganlığını atlatamamış eğitim ve sağlık hizmetleri gibi çok basit devlet yükümlülüklerini oturtamamış türkiye'de gençler feodal düzen ve sömürgecilerle işbirlikçilik eleştirileriyle yola çıkmışlardır.

    idealler ve beslenen kaynaklar ne olursa olsun dünyanın her yerinde gençliğin bu çarpık düzene karşı ayaklanması devletin orantısız şiddetiyle karşılaşmıştır. almanya örneğinde bu rudi dutschke'nin bir faşist tarafından vurulması olurken ülkemizde, taylan özgür'ün şerefsizce arkasından kurşunlanarak katli dışında o dönem gizli kapaklı işler çevirmeye bile gerek görülmemiş türk demokrasisinin yüz akı bir oylamayla (kim demiş türkiye'de demokrasi yok diye adamlar oylamayla insan öldürüyor) yusuf aslan, hüseyin inan ve deniz gezmiş idama yollanmıştır.

    suçluydu değildi tartışmasına illa girilecekse avrupa insan hakları sözleşmesi ve ilgili içtihadı, ceza hukuku ve anayasa hukuku bağlamında bir analiz yapılması ve bu üç gencin hakikaten de idam gerektirecek bir suç işleyip işlemedikleri tahlil edilmelidir.

    hukuk bağlamında konuşursak "orantılılık ilkesi" gereğince idam cezasının apaçık bir şekilde hukuka aykırı olduğu görülecektir.

    hukuku bir yana bırakıp incelendiğindeyse süleyman demirel gibi zamanının "demokrasi havarileri"nin gözünde bu üç gencin idamı kesinkes hak ettiği görülecektir.

    zira, nato ve amerikan köpekliği, yolsuzluk ve sömürüye dikkat çekmekten daha ağır bir suç yoktur.
    pinot
  7. hangi dava olursa olsun davası için nefer olmayı göze alabilmiş her insanın benim nazarımda kıymet-i harbiyesi sonsuzdur. deniz gezmiş ile tamamen zıt kutuplarda yer almamıza rağmen inandığı davası uğruna nefer olmayı bilmiş ve ölümsüzleşmiştir. benim savunduğum ideolojinin takipçilerinden hiç birisi nefer olmayı göze almamaktadır. herkes 'ben beyin takımındayım' havalarında ve nefer olabilmeyi bayağı ve aşağılık bir durum olarak görüyorlar. ben bayağı ve aşağılık bir durum olarak görmüyorum ama kendi davam için şu yaşıma kadar nefer olmuş değilim. o yüzden kendimden utanıyorum ve deniz gezmiş'i kutluyorum.