1. ülke olarak başkalarını baskı altına almayı, onlara istediğimiz şeyi yaptırmayı sevdiğimiz bilinen bir gerçek. aile baskısıyla istemediği bölümü okuyanlar, sevgilisi izin vermiyor diye dışarıya çıkmayanlar, müdürü dar görüşlü olduğu için yaratıcı fikirlerini gerçekleştiremeyen çalışanlar... insanların özgüven eksikliğinden kaynaklanıyor bu bazen. kendi düşüncesini ifade edemiyor, etse bile savunamıyor. özgüvensiz olmak insanın kendi suçu değil tabi ki (en azından sadece kendi suçu değil). yetiştirilme biçimi çok etkili bu konuda mesela. zaman içinde bunu aşmak da kişinin kendisine bağlı biraz. yenemezse de sistemin kendisine sunduklarını kabul etmek zorunda kalan, ara ara gücü yettiği kişileri ezmeye çalışarak egosunu tatmin eden insanlar ortaya çıkıyor. böylece ezilen biri yine başkalarını ezerek bir başkasını da ezecek insanları yetiştirmiş oluyor.

    yani olay kişinin hem kendi elinde hem değil. hiçbir zaman tam bir suçlu göstermek mümkün değil. ezen de suçlu ezilen de. bu sistemi kuran da suçlu devam ettiren de.
    jimi