1. hayat, hepimizin platonik, acımasız aşkı...
    bilerek, isteyerek maşuklarına acımasızca davranıyor. sevdiklerini elinden alıyor, yoruyor, kapı dışarı ediyor, aç, susuz, yalnız bırakıyor. ama biz gariban ruhlar, bütün bu olanlara karşın, ılık rüzgarın yanağımızı bir okşayışına, burnumuza gelen bir kahve kokusuna, o yorucu günün sonunda ciğerimize çektiğimiz ilk sigaraya, "o" ademoğlunun sesinin tınısına, meftun oluyoruz yine. insan sevdiğine toz konduramıyor. inatla "hayat güzeldir." diyoruz yine.

    ama bunu yapabilmek de meziyetmiş, onu öğrendim. sevdalımız hayat bizi böyle hor kullandıktan sonra ona küsmeyip devam edebilmek büyük bir yetenek. hayatı sevdiğim kadar, onu sevmeyi bana öğretenleri de seviyorum artık. en çok da bütün olanlardan sonra dahi göğe, kuşlara bakmayı öğretenleri.

    tanım: insanoğlunun doğumundan ölümüne ter döktüğü zaman dilimi.

    bu da benden olsun: le vent nous portera - sophie hunger