1. hayatla hakiki bir bağ kurabilmek için öncelikle insanın kendi gerçekliğini fark etmesi gerekir sanırım. kendini bilmeyen ve tanımayan birinin hayatla kurduğu bağ da yanılsama olur. böyle yaşanmayacağını iddia ediyor filan değilim. bal gibi de yaşanır. ölene kadar böyle yaşayan insanlarla dolu çevremiz. çünkü kendi gerçekliğini farkındalık ve bilincine varma süreçleri zorlu süreçlerdir. kendi adıma beni hayata bağlayan şeyin bir yanılsama olmaması için çaba gösteriyorum.
  2. (bkz: anlam)

    mantıklı ya da mantıksız, iyi ya da kötü, az ya da çok bir şeyleri anlamlı bulabilenler hayata bağlanır. mesela sırık kebabı yemek hoşunuza gidiyor ve anlamlı buluyorsanız bu aktiviteyi, hayata bağlısınız demektir. sıradaki konu buna hangi yollarla ulaşabileceğiniz oluyor.
    abi
  3. sonsuzluğa olan inanç.
  4. hayallerimi bırak
    umutlar senin olsun diye bir şarkı var...
    insanı hayata hayalleri bağlar ...
    hayalleri bitti mi yaşasa da tadı yoktur.
    hayalini gerçekleştirme umudu kalmayan bir insan daha çok başkası için yaşar. ailesi için mesela, çocukları için mesela.
    ama kendi için yaşamaz.
    bir gün gözlerimin ta içine bak
    anlarsın ölüler niçin yaşarmış.
  5. birinin saf,çıkarsız,sizi olduğunuz gibi kabul eden sevgisine nail olmayı beklemek.
  6. umut denilen o ucu açık kelime sanırım, neyse bizde onun için yaşamaya çalışıyoruz
  7. borçlar... evet evet borçlarım ödemeden gitsek arkamızdan kim bilir neler diyecekler o yüzdendir ki hayata bağlandık borçları ödeyelim öyle gidelim diye ama bitmek bilmiyor..
  8. istemsiz solunum yapmak.
  9. sevgilim, ailem , az sayıdaki arkadaşların, öğrenme isteğim. saçma gelecek ama bazen ya istediğim kitapları okumadan ölürsem diyorum. yani bu kişiler olabildiği gibi filmler, beklenen yeni albümler , yazılacak yeni kitaplar da olabilir.