1. şimdi ilerde ekşi göçmenleri ve eski youreads yazarları diye bölünme yaşatacak yorumlardan kaçınmasını öneriyorum herkese.

    yeni ve heyecanlı arkadaşlarımıza söylemek istediğim bir şey var. burası herhangi bir sözlük değil, forum sitesi hiç değil. burada yazan çizen insanlar fularlı insanlar değil. herkes senin benim gibi insanlar. burada her an kitap, film, felsefe falan da paylaşmıyoruz zaten. lakin youreads ömrü boyunca, ki youreadste okurluğum yazarlığımdan daha uzun süredir, yazısız bazı kurallar oluşmuştur. buna youreads kültürü diyebilirsiniz. ben o gün youreadsi açıp okumaya başladığımda teker teker insanlarla selamlaşıyor gibi hissediyorum. onları tanıyorum. mesela stres altında çalışan yazarlarımız var, onlardan biri bir izin aldı oh dedik, biri var papağanları çok sever uzun vadeli planını ona göre yapar, biri var okudum dediği kitabı gözü kapalı alırım, biri var dünyanın en güzel müziklerini bulup dinler, biri var ne yazar çizer ne uzun sohbetler ederiz ama ben moralinin düzeldiğini anlarım vs vs. herkes birbirine karşı naziktir. mızıkçılık yaygaracılık çok yoktur. herkesin neredeyse her şeyi okuyup oyladığına eminim mesela. yazılarınızın okunup, oylanıp, üstüne bir de yorumlanması kadar motive edici bir olay yoktur sanıyorum buralarda.

    şimdi bu "kütür kütür" yorum girme olayı vuku bulunca ne oldu? ben buraya yazmaya çekinir oldum. anne babalarımızın söylediği o "aman kimdir neyin nesidir belli olmaz yavrum sen çok şeyapma" cümlesi çınlar oldu kulağımda.

    evet anlıyorum bu mecra daha portakalda vitamin değilken siz bazı şeyler için emek veriyor zaman harcıyor yazı yazıyordunuz. şimdi o el emeği göz nuru yazılarınızı bizlerle de paylaşmak istiyorsunuz. çok normal. ama ne olursunuz mesela o silmeye kıyamadığınız, türk kızı hakkında yazdığınız sekiz paragraflık inanılmaz aydınca, ilham verici ve ders niteliğindeki eleştirel yazınızı da taşımayıverin. yazdığınız şey ne kadar güzel anlamlar içerse dahi varsın youreadste türk kızını tartışmayalım.

    not: türk kızı yalnızca bir örnekti. gereken mesajı verdiğime inanmak istiyorum.
  2. bir sözlük için en önemli şeylerdendir aslında. okumak, oylamak da önemli ama okumak için önce yazılması lazım. herkes bildiği konularda elinden geldiğince fazla yazacak ki kafamıza bir şey takıldığında okuyabilelim. mesela ben sözlüğe ilk girdiğimde toyota camry diye arattım, yoktu. sonra toyota corolla diye arattım o da yoktu ve ben de bunu bir kural zannedip "demek ki adamlar modeller için başlık açmayıp sırf markaların başlıklarına yazıyorlar" diye düşündüm. yazacağımı da direkt toyota başlığına yazdım. hatta sonra bunun bir kural olmadığını öğrendiğimde o başlıkların olmamasına şaşırmıştım. ben youreads nedir bilmeden tesadüfen gelmiş olsam "bunlar bile yoksa hiçbir şey yoktur ki burada" deyip gidebilir ve bir daha uğramayabilirdim.

    tamam bugüne kadar çok emek verilmiş ama hala o kadar çok eksik var ki.

    birisi bir yerden sözlük linkine tıkladığında onun aradığı bilgileri bulabilmesi lazım. adama "o yazılmamış, bu da yok, şunun hakkında da yazan olmamış" dersen bir anlamı kalmaz. o ziyaretçi aradığı başlıklarda doyurucu yorumlar görecek ki; sözlüğü yer imlerine ekleyip her merak ettiği şey için gelip buraya baksın (hatta ilerleyen zamanlarda belki o da katkı vermek isteyip gelip yazar olup bildiklerini anlatmak isteyecek). aynı şey buradaki yazarlar için de geçerli. ben hala bir konuda bilgi almak için gidip ekşi'deki çöplerin arasında işe yarar entry aramamalıyım. "şu marka telefon nasılmış?", "şu servis sağlayıcı ile sorun yaşayan var mıymış?", "şu filmi seyredeceğim/diziye başlayacağım/oyunu alacağım ama millet ne demiş acaba?" gibi sorulara doyurucu cevapları buradan da alabilmeli insanlar. ben her sorumda ekşi çöplüğünü eşelemek zorunda kalacaksam ne anladım o işten? atıyorum sen bugün türk telekom başlığına yazarsın ama benim onu bugün okumam çok da önemli değil. ben onu ne zaman okuyacağım? türk telekom'dan bir hizmet almaya karar verme aşamasında. ya da bir müzik ekledin, ben onu bugün değil de 10 gün sonra içerken dinleyeyim, ne farkeder?

    bu tabii ki birden bire olacak bir şey değil. belki de yıllar gerektirecek ama bari insanların yazma şevkini kırmayın da olabilecek en kısa sürede olsun.

    ego tatmini için yazmıyorsak, yorumlarımızın şu an yeteri kadar oylanmaması, favorilenmemesi ve hatta herkes tarafından okunmaması bile büyük bir mesele olmamalı. biz yazacağımızı yazalım, ileride ihtiyacı olan gelir alır zaten. her şeyi yazalım derken de 2 üstteki entry'i bile okumadan hepimiz birebir aynı şeyleri yazalım demiyorum. farklı bilgiler, farklı bakış açıları, farklı insanlar, farklı hikayeler.
  3. insanlar yazmaya aç heralde başlık konu ayırt etmeden çılgınlar gibi yazıyorlar. hevesler alınınca normale döner diye düşünüyorum. biraz daha seçici olmaya başlanması herkes için hayırlısı olur sonuçta bilen var bilmeyen var kütür kütür yorum yapıyomuş derler.
  4. haklı bir tespite ilişkin bu başlıkta bazı başka sorunlar da göze çarpmıyor değil. (çarpmak ne? bildiğin göze saplanıyor)
    evet;
    1- etraf youser dolu.. herkes bunun türkçe okunuşunu esas alıyor olsa gerek; yazan çok da... okuyan yok. okur çok az. (statü anlamında okur değil; okuyan anlamında okur az)

    öyle ki bazen insanın oğuz ataydan esinlenip; çığlık atası gelmiyor değil:
    ben buradayım ey okur sen neredesin?

    böyle -kimseyi okumadan; harala gürele sadece başlık açma odaklı- bir kitle, diyalog ya da etkileşim yaratamaz . buradan kimse kimseye/sözlüğe katkı yapamaz; herhangi bir faydalanma girişiminde de bulunmadığından dolayı bir fayda da edilemez. olacak olan sadece rabarba olur. ki bu yüzden bu başlık ve tespiti bana haklı görünüyor.

    lakin;
    bir baska sorun daha gözlemleniyor ki artık cidden kabak tadı veren örnekleri var:
    2- yapay bir biçimde eski-yeni ayrımı çıkaran tipler peydah oldu. memur kafalı tipler gibi bir kıdem basma havasına kapılmış veya ego kusan kişiler. (başlık sahibini tenzih ederim)
    yok siz şöyle yok biz böyle
    yok mülteciler
    yok o değil

    eğer biri patlar, şöyle bir boy verip; "daha dün dünyada sen yoktun" gibilerinden gerçek hayat kıdemı koyarsa ortaya: apışıp kalacak adamlar, önüne gelene bir atar-gider tavrında..
    yahu ne gerek var?
    neyin pasta kavgasını yapıyorsunuz?

    sadece onlar da değil;- daha dün gelip; bugün birileri ile sorun yaşayan- rahatsız tipler de ortaya çıktı.

    "dün bir bugün iki.. ne ara moderasyonla kavga ettin?" desen; incir çekirdeğinden hallice bir şeyler geveleyecek; ama bunu bir afra tafrayla yapıyor ki off...sanırsın herşey bitti de kaldı fıstık yeşili...

    dostlar,
    sebepsiz gerginlikler yaşayıp/yaşatacağımıza; birbirimizi dinleyip ortak paydada birbirimize maksimum faydayı sağlamaya odaklansak??

    başlık sahibinin haklı önerisinde belirttiği gibi;
    pata küte başlık açacağımıza; var olanları okusak, oylasak; geri bildirim mekanizmasını çalıştırsak; önce oralarda yorumlarımızla katkı sağlasak? sonra başlık açsak??

    takdir bir zamanlar kendileri de okur olan youserların. ..
    okumak, yazmanın ön-şartıdır naçizane kanımca...
    ve
    birilerine gereksiz ego basan eski/yeni arkadaşlar da aradaki ince mesajı iyiniyetle okurlar umarım.
  5. degisim donemlerinde bir sozlugun basina gelebilecek durum. arkadaslar o malum sozlukten goc etmis yeni bir youser olarak, yazilanlari anliyorum. ben de acikcasi, o sozlugun bunaltan, kacip geldigimiz dilini burada gormek istemiyorum. (kufurlu, forum tadinda, ici bos, hakaret eden)
    sahsen su anda kendi adima yavastan aliyorum sureci. aceleye gerek yok, beraber bu buyumenin saglikli, guzel, yapici olmasi icin biraz sakinlesmemiz gerekebilir. beraber goc ettigim arkadaslar, sinirlenmeyin, endiselere empati yapin, yazdiklarimizi da sindire sindire yapalim. guncel konulardan bahsetmiyorum tabii diger basliklardan daha cok. bir yazar profili, karakteri olusturmak, yazdiklariyla kim oldugu anlasilabilen biri olmak guzel. boyle bir sans varken bu duzeyli sozlukte, bunu harcamak niye? eski youserlar siz de biraz sabredin, daha ilk gunler bunlar.
  6. üzüldüğümüz şeyler ne güzel. tek derdimiz bu olsun be youser kardeşlerim. önce kütür kütür yorum girer, sonra tıkır tıkır onları okuruz. bir de bakmışız ki youreads herkesce bilinen bir sözlük olmuş, şıkır şıkır oynarız...
  7. kütür kütür yorum girmek çok iyi lakin yorum girenlerin yarısı yazılan yorumları okusa çok daha iyi olur. birde bu okuyanların yarısı yorumları oylasa çok çok daha iyi olur.

    uzun lafın kısası yorumları neredeyse kimsenin okumadığı gibi okuyanların da çok azı yorumları oyluyor. yazarları tekrar oy vermeye davet ediyorum.
  8. benimse kütür kütür zülfiyare dokunmamla sonuçlanan eylem...
  9. en sade ve sessiz sözlüklerin birindesiniz. duvarlardan sesinizin kendinize yansıdığını hissedebiliyorsunuz, konuştuğunuz zaman. bağırmaya gerek duymadan...

    aradığınız şeylerin zaten hepsi burada yok. .herhangi bir konu hakkında yorumlar -genel olarak konuşmak gerekirse- iki elin parmağı toplamı kadar var veya yok. yani zaten yazan yok.

    hal böyleyken girilen yorumların hızlı olduğundan dem vurulmakta. bana tuhaf geliyor! ya ne olacaktı?
    ekşisözlük'ten buraya vuran youser dalgası zamanında, yönetimce başlık açmayla ilgili kampanya bile yapılmıştı! maksat içerik yönünden zenginleşsin diye. teorik olarak iyi olsa da uygulama da sıkıntılı bir durum olduğunu savunmuşumdur hep.

    ayrıyeten yorumların oylanmasını neden bu kadar önemsiyorsunuz? oylanmaması önemsenmediğiniz anlamına gelmez. öyle bile olsa önemsenmek zorunda değilsiniz. gerçek hayat böyle değil mi ha?