1. yaşadığımız şu modern zamanlarda durum, her ne kadar hayatın hengamesinden, geçim derdinden vs. herhangi bir konuya doğru dürüst yoğunlaşacak zaman bulamıyoruz gibi görünse de, bir çok zamanı da hayatın akışı içerisinde biz kendimiz eziyoruz maalesef. örneğin yollarda geçirdiğimiz vakitler. üniversitedeyken yaklaşık 2 saatimi kemiksiz yollarda geçiriyordum, şimdi arabadır, servistir falan 1 saate düştü ancak azalsa da hala çok değerli bir zaman. yani demem o ki, her gün tekrar tekrar dinlemekten usanmadığınız o şarkıları ya da dandik türk radio programlarını bırakın da podcast dinleyin evet podcast! şu an birçok podcast uygulaması mevcut .yüzlerce radyo kanalının yüzlerce kaydına anında erişim sağlayabiliyorsunuz. evet başta ürkütücü gelebilir, görmeden, altyazı olmadan 1 saat radyo programı dinleyeceksiniz. eğer pratiğiniz hiç yoksa başlarda zorlanabilirsiniz ancak emin olun çok gelişeceksiniz, hem sadece ingilizce anlamında da değil. çünkü birazdan adını vereceğim programların kayıtları çok yoğun bilgiler barındırıyor içerisinde, dolayısıyla anlatacak, üzerine konuşacak, düşünecek de birçok konunuz olur. hem zaten fikriniz ve bilginiz yoksa dil yetkinliğini nerede kullanacaksınız ki. her ne kadar kayıtlar bilgi odaklı olsa da bir o kadar da eğlenceli aslında...dinleyin pişman olmazsınız!
    1. startalk (neil degrasse tyson 'un mükemmel anlatımı ve eğlenceli konuklarıyla uzay-zaman'da kaybolabilirsiniz)
    2. ted radio hour (guy raz'ın host'u olduğu, ted talk'ların ve konuşmacılarının ortak bir konu özelinde bir araya getirilerek oluşturulmuş yayınlar, çok seversiniz ;)
    3. freakonomics radio
    4. stuff you should know
    5. stuff to blow your mind
    6. how to do eveything ...ve daha onlarcası, keyfinize göre tarih, hikaye ya da goy goy odaklı birçok program da bulabilirsiniz tabi.

    not: ayrıca bir diğer teknik de, eğer kafanızın içinde çok yaşayan, olanlar üstüne çok düşünen veya kendi kendine konuşan bir insansanız, bunları ingilizce yapmaya çalışın. evet o kendi kendi kendinize ettiğiniz kavgaları inglizce edin, mükemmel bir tekniktir 100% garantili :d

    not: evde hergün 10-15 dk ayna karşısında o anda kafanızda beliren bir konu hakkında ingilizce konuşun. rol play şeklinde de olabilir bu, mesela euro
    2016 da hat-rick yapmış genç bir forvetin basın toplantısını canlandırın :) diyelim ki beceremediniz ve sıçtınız..en fazla ne olabilir ki kendi kendinize rezil olursunuz ve tekrar baştan alırsınız. ayna karşısında konuşmaların bir diğer faydası da, ellerinizi, duruşunuzu ve mimiklerinizi konuşma esnasında koordineli kullanmanızı öğretmesidir.

    haydi kolay gelsin!