1. bana göre kader, paralel evrenler teorisi ile bağlantılı.
    yani kader dediğimiz şey, aslında yaşamamız gerektiği ifade edilen değil, yaşamayı tercih ettiğimizdir.

    bir de paralel evrenlerle ilgili olarak seçimlerde hep iki adet yol olması söz konusu. üçüncü bir yol yok. var gibi görünse de bu sadece seçimlerden birinin yansımasıdır.

    sağa gitmeyi tercih edip, sağa gidersiniz. ama sola da giden bir sen var.

    sağdan giden sen, zamanı belirsiz olmakla birlikte yeniden iki yol ayrımına gelirsin. seçimini yapar ve sağa veya sola girersin. ve yine aynı kurala dayalı olarak gitmediğin yoldan giden bir sen, yeni bir evren oluşturursun.

    olay şu ki, paralel veya yansıma evrenleri senin seçim sonuçlarına bağlı olarak oluşur. her paralel evrenin bir yaşı vardır. yaş, zamanla ilgilidir. zaman görecelidir. var olan bir şey değil bir algının referansıdır. hayvanlar zamanı fark edebilmekteler mi bilinmemektedir.

    ilk yol ayrımından son ayrıma kadar seçimlerimizle birlikte, diğer tüm ayrımlarda gezinmelerimiz belki de kader dediğimiz.

    inananlar, yaratıcının kaderimizi bildiğini söyler. paralel evrenler teorisi bu düşünceyi destekler. yani, seçeceğini de, seçmeyeceğini de, seçmediğinin ayrımsal olasılıklarının sonucundaki diğer sonsuz ayrımsal olasılıklarını biliyor demek isteniyor belki.