1. doğru olması durumunda bir roman ve film karakterinin pragmatistliğini fazlasıyla tatmin edecek teori. victor fleming'in elinden çıkma 1939 yapımı the wizard of oz'un bitimine yakın, teneke adam oz'dan kendisine bir kalp vemesini ister. oz'un cevabı da şudur; "...as for you my galvanized friend, you want a heart. you don't know how lucky you are not to have one. hearts will never be practical until they can be made unbreakable. "

    insan kalbi pekala da kırılabilirdir. ve pratik olması uğruna kırılmaz olmasını da tercih etmezdim. kalp kırılmaz olsaydı; hepimiz aynı duygusal dayanıklılık zirvesinin imitasyonları olurduk. birbirimizi onun sayesinde sevdiğimizi ya da onun yüzünden nefret ettiğimizi iddia ettiğimiz o duygusal kimliğin kaynağı olarak adlandırılan kalp, kırılmazlığı nedeniyle tekilleşirdi,hiçbir ilişkide "doğru insan" durumu da kalmazdı; çünkü herkes doğru insan olabilirdi. hiçbirimizde acı,üzüntü ya da hüznün kattığı erdemlerin farkındalığı olmaksızın, elimizde hissel yenilmezlikten başka hiçbir şey olmaksızın, hiçbir yere varmayan bir koridoru öylece yürüyüp geçerdik; hiçbir şey için duraksamadan, takılmadan ve düşmeden. ortada risk almaya değecek bir dava, bir mücadele yoksa yenilmez olmanın anlamı nedir? yalnızca "yenilmez" kelimesinin verdiği tatmin. "yenilmez ve kırılmaz." ne kadar soğuk bir ihtimal, ne kadar insaniyetsizce bir düşünce. şahsen korkunç ve dehşet verici şekilde uzay gibi bir boşluğa dönüşen bir hayat olurdu benim için. bence kalp böyle bir şey değil. kırılarak, delinerek, ezilerek, çizilerek; tahrip edilerek açılır ve tanınır. ya da belki tanımlanır. fakat tahribatın sınırını da iyi ayarlamak gerek elbet. vur dedik öldürdün hesabına girerse o iş yaş.