1. domuz gribinin türkiye'de gezindiği zamanlardı. liseden memlekete kısa bir ( sözde ) tatile gelmiştim. geldiğim günün ilk saatinde ateşlenmeye başladım. annem hava değişimi diyip, ateş düşürücü verdi falan. öğleden sonra oldu, benim ateş iyiden iyiye artmaya başlayınca, dudaklarım morarmaya başlayınca, en son 5 yaşımda iken kucaklayan babam kucaklayıp alelacele arabaya bindirdi doğruca hastaneye gittik. hemen hemşire geldi, ne oldu neyi var diye sormaya başladı o sıralar. annem şehir dışında okuduğumu yatılı kaldığımı söyledi. ateşim ölçtüklerinde 38.9 çıktı. bir anda başımda üç doktor belirdi. ve herkesin içerisinde bağırarak " domuz gribi " olduğumu söyledi içlerinden birisi. o anda tüm açıldı insanlar en az 5-6 adım geriye doğru adım attı. ardından alelacele beni karantina odasına almışlardı. babamn annem ve dedem haricinde hiç kimse yanımda durmadı, beş metre uzağımdan geçmeye korktular. bir buçuk hafta hastane de yattım, duş almam yasaktı. annem o süre zarfında gün aşırı beni bebek kolonyası ve mendille temizlemişti. oysa ki, dünya sağlık örgütü daha sonraları bir açıklama yaptı. domuz gribi diye bir şey yoktu ve tüm insanlar boşu boşuna benden korktular..